GÜLÜŞÜNÜ HATIRLA
Sessiz bir köşede gülüşen çocukları Bir rüyayı izler gibi izliyorum. Ellerinde şekerleri yürekleri pamuk gibi Bir dünyanın yeniden inşasını izliyorum.…
Sessiz bir köşede gülüşen çocukları Bir rüyayı izler gibi izliyorum. Ellerinde şekerleri yürekleri pamuk gibi Bir dünyanın yeniden inşasını izliyorum.…
küstüm çiçeğinin yaprakları dökülüyordu gözlerimden fer fecir açıyordu mevsimler değişiyor kah şal oluyor soğuk soğuk sarıyor kah yağmur oluyor selleri…
Farkındayım nicedir, Urganımı yağlıyorsun gizli saklı göğsünde… Madem kuruldu gözlerine sehpası idamımın…! Durma vur tekmeyi… Düşür gözünden… Duraksama… Aldırma giden…
bayram gelir evlere poşet poşet gülüşün sesi çınlar düşün hayal merdiveni yürür uzaklar yakın olur yakınlar uzak dudaklar çatlaklarından konuşur…
Zift döktüğünüz hayatlara, gül dikemezsiniz.. Caniliğinizi, kravat takarak ört bas edemezsiniz..❗️ #zulmünüzbitsinartıkcanlılaraşiddetehayır
Yıllar usulca geçiyor göz perdesinin önünden, Bir tek anılar yaaşıyor geçmişin sayfalarında, Geçen yıllar ne kadar avutsada ahir omrü, Kendisiyle…
Bu gece içim her zamankinden daha da dar. Bir iki bira bir paket yer fıstığı ama tuzlusundan kaptım indim…
insan büyütürmüş öyle anlı şanlı güle oynaya bağıra çağıra bir damla gözyaşında bir avuç dolusu hüzünde gamzelerin kırılmış çizgisinde yalnızlığın…
_enesavcu •Saç teli gibi sevmeye değer biçmek için sayma sevgimi.“Saçma gelebilir ama…”Belki…“Kader”,👤•Ya ömrün biter,🌑ya da ya da saça verdiğin değer,bana…
Bilmem hangi çağdan unutulmuşBir gülüş asılı yüzünde,dünyanınAcıları yarışıyor,halklarınSözleri meze yapılıyor,ozanlarınKapitalizmin sarhoş sahnelerindeTokluklarını pekiştiriyor toklar,Açın sırtından çalınırken yaması.Bilmem hangi çağdan unutulmuşBir…
Reşat ÇAMURLU “Bir dil imgelemek bir yaşam biçimi imgelemektir.”1 L. WITTGENSTEIN Bir filozofun yaşamı ile söyledikleri arasında bir ilişki var…
SAPIK KİME DENİR KİMDİR Yazıya başlamadan önce kuramı kerimden birkaç örnek vermek geriyor (BAKARA suresi 175. ayet) Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı,…
Şiirlerde aradım seni Kelimelerin kifayetsiz olduğu yerde Kitaplarda aradım seni Seni anlatamayan sayfaların olduğu yerde Çiçeklerde aradım seni Çiçeklerin sen…
zamanlar konuşur fark edemezsin zamanın acıtan sesine kulak vermezsen konuşur mu dersin dinlemeyi bilmezsen duymazsın derim daha öncekiler gibi sağırsan…
Şimdi bana kalırsa, bana kalırsın diyorumRüyalarıma değil hayatıma gir diyorumBilmem nasıl anlatırım bilmem ki sanaBen seni bir nefes kadar çok…
Kara bulutlar üstünde ömrümün.Var olmak asılsız bir yalan.Ki bugünlerde beni ayakta tutan:Bir bardak çay,Bir tutam şiir Cemal Süreyya’dan.Evim soğuk, yatağım…
Sabah uyandığında başında sert bir ağrı duymuştu kalktı lavaboya girdiğinde ilk işi bir nehir gibi yüzüne boşanan suyla rahatladı Öyle…
hayat sadece barınmakta mı gizli gizlide mi barınır muamma akıl devreye girer sorgulamalar başlar mantık ararsın yüze düşen çizgilerde aynaya…
sana sevgimi nasıl anlatsam hangi dağı devirsem hangi şelaleyi aşsam hangi papatyayı seviyor sevmiyorda paralasam altından yüzbinlerce sen güneş olur…
YAHYA YILMAZ Bir yaratımın oluşması öznenin etkin potansiyelinden doğar. Güç İstenci, bu yaratımı oluşturan yegâne fenomendir. Ancak gücü olumlayan ve…
Fecir vakti huzur bulur melül gönül , Mahmur olmuş Sevda bahçelerinde, O mutluluktur ki bir kelam ile sarar fani canı,…
bazen şiddetin eli ayağı yoktur bir bakışı vardır yerin dişini etine geçirirde sesin çıkmaz bir ses tonu vardır tüm bedeninizi…
Nasılda coşku dolu başlanır ilk sevdaya. Nasıl da yanar yer gök. Nasıl da kesilir ayaklar yerden. Kartallara inat…
Ciğerlerimde son kez volta atarken oksijenEllerim ayaklarım birbirine dolaşırkenSokak lambasının cılız ışığında kalem alırken bu şiiriBir aydınlık kaplıyorAnlamıyorumHarfler sanki mücevherBen…
insanoğlu erteler düşünmeden öteler sonra der sonra sanki açık çekleri var tarihi sonsuza bağlanmış imzası gönül nikahı erteler durmadan sanki…
uykularım soldurup güldüren düşlerim kar gibi bulutların üzerinden izledim ne çok uzamış özlemim saçların lüle lüle dökülmüş ben gibi sımsıcak…
Çam ağaçlarının altında dalmışım bir yolculuğa. Yolculuk ki kobalakları kendinden perişan. Ben ki sensizliğinde dağlara yol oldum. Taşların arasına senin…
gün doğar öyle s/apansız hedefsiz güneş yeni doğan bebeğin esrik gülümsemesini takar titreyen dudaklarının kenarına ağrının gözünden öpe öpe omurgasızdır…
Öldüren kadar, yetiştiren ebeveynler de suçlu… Günümüzde ‘ Şiddet ‘ kavramının akım olmasının başlıca sebebi; insanların birbirini anlamaması, dinlememesi, sorgulamaması,…
Bizler yürekleri yorgun, yaşları kırkları geçkin, sevdayı kovalamaktan bitkin, ihtiyar delikanlılarız. Her birimiz ayrı can her birimiz ayrı kanız. Kimimiz…
yokluğumun eli ayağı boğazını tırmalamıyorsa varlığım tabureni altından çeker hiç edilmiş bir içlik eğreti bir gömlek gibi dökülür içten içe…
Yine gönül sevdadan yana,Uzun boylu özledim ben.Dudağımda adı var amaSöleyince bulanıyor kana. HASAN AKBAL
günü doğurantut elimdentoprağa aş katantut elimdencan’a can katantut elimdenumudu arka cebine koyantut elimdentut tut kidüşerimyalan dünyanın koynunayenilirim bin bir oyununatut…
bugün içten içe diledim tan turunçtan ala dönerken bir doğum sancısı başlasın adalet ellerinde teraziyle yüreğinde eşitlik ağırlığı demokrasiden ederi…
Kokusu yüreğimin köşesinde, Pare pare işliyor.. Benliğime.. Esrarengiz bir casus gibi, Adımlarımı izliyor.. Nam salıyor…
Hayvanların iç güdüsü kuvvetli, insanoğlunun eziyet seviyesi … Çiçeğin kokusu dağlar ötesinde, Ot olmuş çilehane …
bugün küçük bir kızın dilinde tanıştım bez bebekleri ile konuştukça şurda şoordaaa şoyandaaa diyordu neden dedim aynı şeyi farklı anlamlarda…
Bir kelama esir midir gönül divanı ? Hangi cihanda hüküm sürer mazlumun saltanatı, Niçin duyulmaz olur gönül coğrafyasının feryad figanı,…
● Felsefe ● Sosyoloji ● Psikoloji alanlarında yazılarınızı bekliyoruz. İLETİŞİM:kunyeonline@gmail.com
eskiler derler di de inanmazdım ön teker nereye, arka teker oraya kırk fincan kırkınında kulbu kırık fincan kırk kere açmamış…
10-11-12-13 EYLÜL 2020 TARİHLERİNDE,AFYON’UN KURTULUŞUNUN 98.YILINA ÖZEL SERGİ VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ GERÇEKLEŞTİRİLECEKTİR.SERGİ KONUSU “AFYON-DUMLUPINAR VE KARMA RESİM-EL İŞİ SERGİSİ”,KATILIMCI…
Bir zaman sonra sevdayı kovalamak bizleri yormuştu. Sevda her ne hikmetse bizden daha hızlıydı o zamanlar. Bu saatten sonra onca…
ikilemler düş’ün evrimsiz evreleri ve kalıpsız kalıplar işte paradoks devinimler yada anlamsızlıkta anlam eğride doğru çürükte sağlam elmalar dişlemek yada…
bir akşam daha yılan gibi süzüldü öyle sinsice öyle mağrur öyle ansızın gün gecenin koynuna yaralar boynuma dolandı eskiler yeni…
Bir yaprak misali savrulur insanoğlu … Mutluluk hülyasına varabilmek ümidi ile , Hikmet göze çalınan rehaların değildir . Gönül divanı…
Yine çöktü karanlıkYine özlemler artıVe yine sol tarafımda bir acıSenin boşluğunu sigara ile kapatma çabalarındayımAma beceremiyorumHer geçen gün daha artıyor…
zaman değer ağrılı sızılı hep aynı zamanın saati kırık dakikası sallanır ayağında öyle başlı başına bir boşvermişliğin boşluğu zamanı döverek…
Sevmiştik hepimizde. Umarsız sevmiştik, yalansız sevmiştik. Sevda denen yola çıkmıştık bir kere dönüşümüz yoktu. Gerçi kimsenin dönmeye de niyeti yoktu…
Bir genç tanıdım…Kaleminde umutların emaresi,Gözlerinde aydınlık yarınların gerçek nişanesi.Bir genç tanıdım…Elinde yanan iyilik meşalesi,Gönlünde akan şiir-¡ pınar şelâlesi.Bir genç tanıdım…Geleceğin…
Duraklar kıştır, geçişler yaz…Sevdalar bir sonraki bahara kaldı. Hangi mevsim saklı mevsimden,Dön bak arkana kalan kalana… Oysa ellerinde kokusu vardı…
Şehirlere göçün başlamasıyla beraber köylerimiz birer birer boşalmaya başladı.Taşı toprağı altın diye Büyükşehirlere hücum edildi. Kimisi orada ayakları üzerinde kalmayı…
değerler ne çok anlam sıkıştırdığımız harfler kapılar ardında kimsesizliğin boyun büküşleri özlemler kapı kollarında asılmış tek tek sehpasız idam fermanları…
Puslu bir gecedeyim. Karşımdaki denizi görmek imkansız. Martılar bile ortak oluyor mezelerimize. Onlar da göremiyor bizi. Bütün yarım sevdalılar toplandık…
Neler saklar kalp denilen sandıkBiz hep sevda için atıyor sandıkPervane böcekleri gibi aşkla ateşeSaldırdık hepyek yeniden yandık… Şiirbaz21.Temmuz. 2020
Ne kadar basit bir Kelime gibi geliyor öyle değil mi? ” insanlık ” konuşurken ne kadar kolay cümle içinde kulanıyoruz.…
Ölümün sessiz ışığını gördüm gözlerinde, Düştü ellerin ellerimden. Kalakaldım, yoğruldum acının niceliğiyle. Gizin silsilesine bıraktım yaşları, Zaman zaten yoktu. Yağmurun…
Satranç ne tür bir oyundur? Satranç taşları oyunda ve hayatımızda nasıl etki eder? Satranç bize ne gibi şeyler kazandırır? İşte…
Anlıma yazılmış alın yazım gibiKalbimde taşıyacağım seniBen yaşadıkça bir ömür boyuBenliğimde yaşatacağım seniEcel son nefesimi aldığındaMecburen unutacağım seni … ŞiirbazTemmuz…
insanlık ayaklarını sürüyerek boynunu devire devire bir sese kulak verdi bir harfin sert ünlemesini bir harfin ayak diremesini bekleye bekleye…
Dillere destan olan o şefkat olmasa 9 ay boyunca hamilelik sürecine katlanamaz hiçbir kadın. Doğum yapıp daha kendini toparlayamadan bebeği…
Bu olayın cinsiyeti yok.. Her türlü şiddet şiddettir.. Bir insana bağırmak, küfür etmek de sözel şiddettir.. Fakat hakikat şu ki:…
rengini sordular sarı desem ayrılık bağırır kırmızı desem aşkı çağrıştırır pembe desem gönülden çalar menekşe derim kokmaz rengi çağrıştırmaz denşeti…
🖤Farkında mısınız?Kadınlar, ölmüyor öldürülüyor…Şu cümleyi kurarken dahi boğazım düğüm düğüm oluyor. Hangi harf, hangi kelime, hangi cümle bu caniliği ifade…
sağırdı kulakları duymadılar duymazlarda bu kaçıncı çalınmış örselenmiş cinsiyet bu kaçıncı kökünden koparılmış papatya yetmedi mi soldurduğunuz mevsimsiz gülüşler türüyorsunuz…
Susuz gönüllerin,Kuraklaşmış yarınlarına çare lazım.Eyvah! çanları çalmadan,Yıkılmış duvarlarını onarmak lazım.Dökülen umutların,Uçup toprağa karışmadan,Yeniden yeşermesine sebep lazım.Görmeyen gözlere bir el,O kuraklığa…
cam kırıkları mı can kırıkları mı yüreğimi çürüten bir damla suya ne bir tas ne bir bardak kırıktı gönül hanem…
Pardon !Hayatın neresinden tutacaktımBir şeyler yanlışHer kapı kör duvarHer haykırış bir yalnızlığa ekoHer elimi ayağımı atışım hüzünBu da mı falsoBu…
yaralı bir ceylanın umudu akan suyun içinde apak çırpınışlarda kalır ölüm elli ayaklı habersiz ansızın gelir yalanların perdesi allı güllü…
Bir şarkıya başladım çiçekçiden çaldığım bir şarkıyaAnsızın doğan bu aşkın,hangi çiçek yaraşır yakasına,Hangi ari bal yapar dudağına,Hangi kuş yuva yapar…
Bir rüya içindeydim sanki Bir yanımda İstanbul bir yanımda sen Gözlerim ahu Berceste misali kamaşmış Biz düşlerde değil gözlerinde buluşacağız…
evler odalar odalarca yalnızlıklar her odaya sığdırılmış der top edilmiş kumaşlarca kimsesizlik her gün tezgahlarca mutluluk biçiyorum tan’a özeniyorum turunçtan…
derindi boşluklar öyle derindi ki adım atsan ayak yürümez el sallasan el ele dokunmaz derinin de derini çıkardı her köşe…
Kimse bilmez benim deli hallerimiAma şimdi sen gördün sevdiğimKahpe feleğe çalım attım kaçtımAma sen ağlarını ördün sevdiğim… 28.MART. 1979Şiirbaz
Bu karanlık içinde Şu güzelim aydınlığı ‘Güneş ile gözlerim arasındaki asılı duran bu cisme borçluyum.’ Demek isterdim Efendim. Ve eklerdim…
yüreğin sesi çağlıyor kimi yakar kimi yanar hayat akıyor güneşi avuçlarından taşıra taşıra yüzüne gözüne bulaştıra bulaştıra kimi gül ‘dü…
bugün hangi zamanın hangi susmuş yılı sadece insanlar canlılar susmamış doğada susmuş binalar da susmuş güneş saklanmış yel el olmuşta…
Adam sabah kalktı. Şehrin sahillerinde dolaştı, hikâyeler topladı. Yeşil gözleri… Bir tutam tebessümle hikâye sundu kadının gözlerine. Adam baktı uzun…