İçim Kaynayan Bir Kazan
İçim kaynayan bir kazan, derdime ararım derman, gönlüm eder figan. Ya Hakk, medet eyle aman. Dünya aşıklara zindan, acılarla pür zaman, şifayı her yerde arayan. Ya Hakk, şafi isminle aman.…
KÜNYE - ben de yazıyorum, diyenler yazdı; biz siziz...
İçim kaynayan bir kazan, derdime ararım derman, gönlüm eder figan. Ya Hakk, medet eyle aman. Dünya aşıklara zindan, acılarla pür zaman, şifayı her yerde arayan. Ya Hakk, şafi isminle aman.…
Duy feryad eden kalbimi, Duy haykırışlarımı, gece ortasında. Islan yağmurdan haşin gözyaşlarımda. Mest ol boş kalan bardağımla, mey aşkındır zaten. Ey yar! Yar ki ateşimsin, cayır cayır yandığım. Ey yar!…
Acizliğim, sana muhtaçlığımdan, merhametine, rahmetine duyduğum ihtiyaçtan. Ermiş değilim, hatta cahilim, Dilim lâl ama gönlüm sevdalı. Ancak Senden medet uman, biçare kuluna medet eyle, bu yoluna düşmüş divâneye. Aşk-ı narına…
Gecenin sesizliğinde,günün gürültüsünde Sevinci aradım, Türkülerin melodisinde, notlarin ritminde Neşeyi aradım, Sensiz bulamadım. Bir ney’in şikayetinde, neyzenin nefesinde Huzuru aradım, Baharın çiçeklerinde, güzün yapraklarında Güzellik aradım, Sensiz bulamadım. Yağmurda, denizde…
Dertli gönüllüyüm, kuvetsiz beden Fukara gibiyim, ekmek derdi çeken Yıkılmak üzeredir içimdeki mahzen Aldandim dünyaya kimdir halimi bilën Daimi imtihanlarla döşeli yollarim Düştüm kalkamadım halime ağlarım Yırtık bir hırkam var…
Gecikti bahar Bir bahar gecikti, bir sen. Gelmedin ya, bahar da gelmedi. Sen üşür müsün bahar gelmezse? Sana bahar olurum üşüme diye. Bahar gelmedi, çiçekler açmadı. Gözlerimin önünde hayali çiçekler,…
Kara gözlerin geldi sonbaharla, Sarsildi yureğim aşk sellerinden, Üşüdü ellerim tenha yollarinda, Kurudu bedenim yokluğunla Yapraklari düşmüş dal gibiyim Gövdesi buz tutmuş bir ağac Güzüm sarı renginde şimdi yureğim Oysa…
Dünya bir çilehane, gönlüm ise virane, arar dururum bir hane, bir nefes alayım deyu. Ey Rab. Hile ehli eyleme, çile ehli eyle evla. Zalim gözüyle görmektense, mazlum gibi eyle feda.…
Gönlümün iklimi o kadar mı soğuk, Göç ediyor benden turnalar. O narin kuşları barındıramazken Feryad etmekten başka ne gelir elden. Ulu dağların var, karlı koca dağlar, Yüce bağların var, çiçekli…
Tellallar hakkında bir şeyler duydunuz mu hiç? Onlar ki bir zamanlar sokakları, pazarları dolaşıp millete haberleri bildirdilerdi. Elbet duymuşsunuzdur. Bu mesleğin artık pek bir kıymeti kalmadı. Artık onların yerine televizyonlar…
Bu gece ayı benim için parlatan sen, acaba kimsin? Bu geceyi benim için huzurla dolan sen, kimsin? Yağmuru üstüme yağdıran sen, kimsin? Baharın en güzel çiçeklerini toplayan sen, kimsin? Kimsin…
Dünya bir çilehane, gönlüm ise virane, arar dururum bir hane, bir nefes alayım deyu. Ey Rab. Hile ehli eyleme, çile ehli eyle evla. Zalim gözüyle görmektense, mazlum gibi eyle feda.…