HEM FELSEFE HEM SANAT BİR ARADA.
Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari BilimlerFakültesi Öğretim üyelerinin konuşmacı olduğu ve öğrencilerinin şiirler okuduğu farklı bir söyleşi sizleri bekliyor.…
Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari BilimlerFakültesi Öğretim üyelerinin konuşmacı olduğu ve öğrencilerinin şiirler okuduğu farklı bir söyleşi sizleri bekliyor.…
Artık üzerine düşeni yapmaya hazırdı Aylardır sebat ettiği kalbine; “Değil bir ışık ,kıvılcım dahi yanmayacak ” deyip söz geçirdi. Yaşadığı…
Elleri onun gölüne kelepçeliydi Şöyle bir irkildi Uykudan uyanacak ne vardı sanki Ne güzel yaşıyordu amak-ı hayalde Doğru ya bir…
Gözyaşını, payı paydasına eşitleyen hayat! Onu ,ona bir türlü denk getirmiyordu. Her şeye rağmen o, Yüksek gelecek su faturasının ardından…
Dilek ağacından, “3 elma değil de 3 damla yağmur yağsa!” Hafif kalırdı feryadını anlatmaya. Zira bu, Beşeri ilimlerin de ötesine…
Onun hayatında kuşlar bile şiir çığlığı atıyordu Şiir kadınının belinden sarılmak yerine Acıların, Kadınının zülüflerini taramak yerine Hüzünlerin, Çocuklarının annesinin…
Oyunda Kal Derneğinin yep yeni oyunu 22 Aralık’ta sizlerle buluşuyor. Dinleyen, sorgulayan fikirlere saygılı bireyler olmamızın tohumlarını hep birlikte atmaya…
Yüzünün kasvetli çizgileriyle Hüznün hapsinde azraille arkadaş şimdi şakaklarına defalarca uğramış onsuzluğun hasreti baş göstermiş yine fikirlerinin mahkumiyeti onu kafese…
“Beynim Öğrenmeyi Öğreniyor ” kitabının yazarı Necdet Bükülmez ile Oyunda Kal Derneği sizin için muhteşem oyunlar tasarladı. Bunların ilki ODAKLANMA…
Karanlığı eşdeğerdi özlemeye Umudu denk gelirdi beklemeye Lakin vuslatı sadece eşit olabilirdi boş kümeye Sol kaburgasının altında hissedebilirdi yenilgiyi Darağacına…
Yaşamak isterken delice ölümü özledim anne Mısraları çınlıyordu kulaklarında Yaşamak istiyordu Kurşuna dizilmeden Çarmıha gerilmeden… Ve direniyordu bu savaşı kazanmaya…
Ölmenin tarifi ancak bu kadar güzel edilebilirdi hayatını cehenneme çeviren gidişler ve bitişler şiirin en güzel mısrası oluverebilirdi. puronun dumanı…
Vuslat onun için Gecenin gündüze kavuşamayacağı kadar imkansızdı Vuslat onun için Kapitalizmle sosyalizmin savaşı kadar anlamsızdı Vuslat onun için Çölde…
Öldükçe yeniden dirildi! O öldüm sanırken kendini, içinde hep bir şeyler belirdi. Kolları kalkmıyor, gözleri seğiriyordu. Boğazından bir lokma dahi…
Elini vermek istiyordu da istemiyordu da Zindan karanlığından kurtulmak istiyordu da istemiyordu da Dozunu kaçırdığında çarpıntı yapan sade kahveleri bırakmak…
Ütopyasına göre ; Yasanacaklar Bir kelamla başlardı yahut bir şiirle. Öyle ya şiir hayatı olmuştu. Yatarken yorgan ısıtmaz şiire sarılırdı…