MEMLEKET
Ah! Toprağı susuz kalmış memleketim.Ne olacak senin bu çatlamış bedenin? Ah! Her ağrı da daha da kıvranan toprağım. Hangi bedel…
Ah! Toprağı susuz kalmış memleketim.Ne olacak senin bu çatlamış bedenin? Ah! Her ağrı da daha da kıvranan toprağım. Hangi bedel…
Ruhum asi bir rüzgar bugün, Talan yerine dönmüş yüreğim Sevdana vurgun. Kelimelerim yorgun, Bîçare Serâba muhtaç bir sahra gibiyim Yıldızlara…
Sahile vurmuş gençliğim, yürüyor çıplak ayakla geçtiği taşların arasında. Hangi taşı kaldırsa Altında bir nefis. Sanma ki bekler korkuyla, Dalga…
Neden? Ne neden diye hemen okuduğunuz an da soracaksınız kendinize. Sonra devam ettikçe iyice sorgulamaya başlayacaksınız, sonra sıkıldım deyip kenarı…
Öylesine değil Ölesiye özledim, Sensizliğin olmadığı Seni. Özlemeye değil de Sevmeye doymamalı Sana susamış Ruhum. Titrek bir sesle geçiyor şu…
Var mı ben kendimi 3 cümleyle ifade edebilirim diyebilen? Hayatın tozunu yutup da dirilen biz, sefaya sefa katan siz. Cefa…
Dağınık bir sersemlik, Sarmış benliği, Sessizliğin ıssız sesinde. Çektiğin, içine içine Yumaklaşmış hüzün, Atladığın her mutlulukta, Daha da batar, Yosun…
Özlemek kayboluşun adı, Kaybolmak bulmanın adımı. Bulmak kaybetmenin tadı, Kaybetmek hayatın yaşamı. Sema Altınay
Bugün bir başka uyanmıştım. Bu çocuksu yüreğim bir başka atıyordu sanki. Her zamanki gibi kendimi sokağa atmak istememiştim. Son zamanlarda…
Sevgili İrena, Zaman geçtikçe yüreğimdeki hasret yolu daha da uzuyor. Seni bu kadar özleyeceğimi daha ilk ayrılığı…
Sen ki kirpiklerin de sallandığım, Yüreğinde kışı ısıtan, Gözleriyle baharı ıslatan adam. Sen ki kar tanelerini gamzesinde ağırlayan, Ruhunu beyaza…
Bir cadde düşünün. Milyonlarca insanın toplanmış olduğu bir yer. Ama siz sadece bir kişiye odaklanıp kalmışsınız. Ne olduğunu anlamadan kilitlenmiş…
Her geçen gün biraz daha korkuyorum. Ya ben yanlış anlıyorsam… Kimseye de anlatamıyorum. Bunca soru işaretlerinin içinden nasıl çıkacağım ben? …
Bugün yüreğimde bir mutlulukla uyandım. Ama bedenime sığmayan bu heyecan neyin nesiydi, bilmiyordum. Yatağımda doğrulup, doğan güneşin odama yavaş yavaş…
Bir sonbahar günü, solmuş yaprakların arasında arıyordum seni. Keşke tek tek her yaprakla seni çekiştirsem. Bana hep seni anlatsalar. Her…
Susmak… Sessizliğe terk edilmiş, keder dolu bir tanık. Aslında bunca kötülüğe karşı sessizliğe gömmeden bağıra bağıra susmak lazımdı. Peki bu…
Severim gecenin bağıran sessizliğini. Seni sana bırakır bu gürültülü sessizliğin içinde. Sabahın gürültü yalnızlığı yok olur gecede. Sonbaharın ortasında güneşin…
Bulgur bulgur olmuş, gökyüzünün suyu. Düştükçe yeryüzüne, acıtır mavinin derinliğini. Allah’ım bu nasıl bir imtihan, İçtikçe yakar boğazımızı, Kandan damlalar.…
Ah! Toprağı susuz kalmış memleketim. Ne olacak senin bu çatlamış bedenin? Ah! Her ağrı da daha da kıvranan toprağım. Hangi…
Boş sokaklardan daha da ıssızdı bu aksam yüreğim. Ruhumdaki sancı gitgide daha da artıyordu. Daha da çok ağrıyordu,…
Ne kadar kısa bir kelime değil mi? Oysa ne çok uzun yaşıyoruz zamanı. Bu tezatlık neyin nesi diyerek bir anda duraksıyoruz,…