Tellallar hakkında bir şeyler duydunuz mu hiç? Onlar ki bir zamanlar sokakları, pazarları dolaşıp millete haberleri bildirdilerdi. Elbet duymuşsunuzdur. Bu mesleğin artık pek bir kıymeti kalmadı. Artık onların yerine televizyonlar ve radyolar var. Tellallık yok olmuş bir meslek artık. Ama hayretler yurdunda öyle değil. Daşamir’de öyle değil. Siz şimdi diyeceksiniz ki Daşamir uzak bir yerde, medeniyetten uzak, teknoloji’den uzak. Hayır. Daşamir’de radyo da televizyon da, gazete de var.. Hatta her evde internet ağı bile var. Buna rağmen tellallar yollarda gezinirler, kim öldü, kim doğdu, kim kaybolmuş kim bulunmuş, kim kimi soymuş, kim soyulmuş, kim nereye gider nerden gelir, kim, kim ve sonsuz kim-ler. Daşamir’in halkı bir haberi radyoda dinlese ve televizyonda izlese bile tellallardan duyuncaya kadar inanmazlardı.
Tellalların seçilme şekli, belediye seçimlerini gölgede bıraktı. Tellalların seçilmesinde rekabet ve kalite vardır. Siyasi seçimlerden farklı olarak tellalların seçimlerinde yeterince alternatif vardır. Orada iyiler arasından en iyi seçilir. Tellalların görevi beş sene sürer, ve tekrar aday olma hakları vardır. Tellal seçildiği zaman ona özelliklerine uygun bir lakab verilir. Eğer olur da iki tellallda aynı özellik var ise, onlara bir sayı verilir, birinci filan, ikinci filan. Tellalların yedi yüz yıllık geleneği içinde nice aynı lakablı tellallara rastlanır. Hatta Gürsesli Tellaldan şimdiye dek onbeş tane gelmiştir. Seçimlerde genelde çok aday olur. Ama sadece iki tanesi kazanır, en çok oy alanlar Baş Tellal ve Vekil Tellal (tellal yardımcısı) seçilir.
***
Tellalın gün içeresinde iki kere çıkıp da birşeyleri haber vermesi nadir görülmüştür. Gürsesli V. Tellal sabah “sevgili vatandaşlar, duyduk duymadik demeyin. Bugün Cemil Livdohova hayattan ayrıldı. Yarın şehir kabristanında defnedilecektir diye haber verdi. Nadiren insanlar birinin ölmesine sevinirler. Ama işte oldu, zira Cemil vahşi tabiatlı insanlardan biriydi.
Herkes onu kaba ve saldırgan biri olarak tanırdı. Daşamir’de onun tarafından kötülüğe uğramayan yoktu. Onun ölümü insanlara huzur verdi adeta.
Akşam da Gürsesli Tellal V. haberi duyurdu: “Sevgili vatandaşlar, Cevat Bardyan dünden beri kayıptır. Onu gören veya hakkında birşeyler duyan olursa ailesine veya polise haber versin.” O akıl hastasıydı ve sabah akşam etrafta dolaşırdı. Kimseye kötülük etmezdi. Herkes onu severdi. Onun kayboluşu herkesi çok üzdü ve endişelendirdi.
***
-Oha, çıldırıyorum galiba, sanki Cemil’i gördüm. Bir hayalet gibi hortlamıştı. Yaptığı onca kötülükler yüzünden mezarında dahi huzur bulamıyor dedi Gürsesli V. Tellal arkadaşına.
Buradaki “oha” yerine Aman Allahım ifadesi daha şık olabilir Yona.
Yüksek sesle söylememesine rağmen bir kaç kişi işitti ve haber anında yayıldı. Artık bütün şehir Cemil’in hayaletinden korkmaya başladı. Üç saat içeresinde türlü türlü rivayetler uydurulmaya başlandı. Üç saat içeresinde Cemil’in kanatları çıktı. Üç saat içeresinde Cemil’in kurt dişleri bile çıktı. Üç saat içeresinde Cemil Daşamir’in en konuşulan kişisi oldu.
***
Ertesi gün şehir başka bir sesle uyandı. Vekil Tellal kısık bir sesle haberi veriyordu: “sevgili vatandaşlar, duyduk duymadik demeyin, Avni Array evinde ölü bulundu. Cenaze günü için sizi bilgilendireceğiz. Avni Array veya lakabı diğer Gürsesli V. Tellal olan, evinde ölü bulunmuştur. Daşamir’de ilk defa bir tellal öldürülmüştü. Çünkü Daşamir’de tellalığın değeri büyüktü, hatta kutsal bir değeri vardı. Kurallara göre onun yerine vekilin geçmesi gerekiyordu, , şimdi Daşamir’in tellalı Kısıksesli II. Tellal olmuştu.
***
Hayalet Cemil’in hikayesi giderek daha da gizemli bir hal alıyordu. Onu bugün görenlerin ertesi gün ölüsü bulunuyordu.
Kısıksesli II. Tellala ve Daşamir’in Polis karakoluna yeterince iş çıkmıştı.
***
Herkes Cemil’in hayaletiyle uğraşırken, Cevat Bardyan unutulmuştu. Ondan yana ne bir haber vardı ne de bir ses. Sanki yer yarıldı da içine girdi. Hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu.
***
Her gün yeni cinayetler oluyor ve katiller dışarıda serbest bir şekilde dolaşıyordu. Geçen her saniye vatandaşlar için tehlike artıyordu. Halk daha fazla dayanamayıp hesaplar görülsün, gerçekler açığa çıksın ve adalet yerini bulsun diye isyana başladı. İsyan sürecinde işler çığırından çıktı. İsyancılar meydanda bulunan kurum binalarını taşlamaya ve ellerine geçen taş, odun ve ateş ne varsa fırlatmaya başladilar. Yangın Savcılık binasının yanında bulunan şehir tiyatrosuna da sıçradı. İtfaiye çok hızlı bir şekilde müdahale etti. Yangını söndürmeye çalışırken tiyatroda makyajını tazeleyen kişinin odasında öyle bir şey buldular ki bu tüm olayların akışını değiştirdi.
***
Sabah başlayan polis operasyonu üç tutuklamayla sonlandı. Halk tellal tarafından duyurulacak haberleri sabırsızlıkla bekliyordu. Öğlen Kısıksesli II. Tellal meydana çıktı ve kısık sesiyle haberi bildirdi: “sevgili vatandaşlar duyduk duymadık demeyin, bugün polis operasyonunda üç kişi tutuklandı. Tutuklanan kişiler şunlardır: Cemil Livdohova, Mulla Zeka ve Tafil Maska”
Millet resmen şoka girmişti. Nasıl olur da bir hayalet, bir sanatçı ve din adamı kılığına girmiş liyakatsiz bir adam tutuklanabilirdi !
***
Mahkeme günü geldi ve tutuklu olan üç şahsın yargılanması başladı. Cemil Livdohova cinayet, cinayete teşebbüs, hırsızlık, adaletten kaçma ve bir sürü şeyle suçlanıyordu. Zek Şerif, şehirde imam olarak çalışan layiksiz şahis suçları örtbas etmekle suçlanıyordu, ve Tafil Maska tiyatroda makyajcı olarak çalışan şahıs suçlara yardım etmekle suçlaniyordu. Daşamir savcılığına göre şahıslar şu suçları işlemişlerdir: “Sanık Cemil Livdohova adalette kaçmak süretiylr kendi ölümünü ilan etti. Tafil Maska ile birlikte bir mask yapıp, kurban olan C.B kişiye taktılar. Çok zaman geçmeden onu vurup güya ölen Cemil Livdohova imiş. Sonrasında layiksiz imam cenazeyi yıkatıp gerekli işlemleri yapıp polise cenaze Cemil dir diye ifade verdi, böylece onun ölümünde bir şhüpe olmayacaktı. Cemil Livdohova yeni sekis cinayet için de suçlanmaktaydı, özellikle Yükseksesli V. Tellal da yer alirdi o grupta, bunlar Cemili görmüştü ve o idam etmişti bunları hemen ki yaşadığı gerçeği ortaya çıkmasın diye.
***
Mahkemenin son günü geldi. Yüzlerce insan makhemenin önünde beklemekteydi. Kısıksesli tellal mahkemeden çıkıp haberi verdi:” sevgili vatandaşlar, duyduk duymadık demeyin. Mahkeme şöyle karar verdi, Cemil Livdohiva müebbet hapis cezası aldı. Zek Şerif on sene hapis ve Tafil Maska yirmi sene hapis cezası aldılar.”
Albin Mehmeti
“Telegrami” adlı kitabından alınmıştır.
Arnavutçadan: Fatijona Bajraj