‘’Ben gülüşüne öldüm, o ölüşüme güldü. Farklıydık işte…’’(Ö. Asaf) Bir örüntü bir alıntıKasıntı gecenin soluduğu ayrılık şarkısıÜzengisi yok hüznü çokMiladı deviren bakiyesi ömrünBazen siliktir şairBazen soluk bazen sönükGizi ile yaşar yaşatır aşkıGöğün en haşmetli kuşuVarsa yoksa yüreğidir çırpınanHaysiyeti ve sevgisi önde gidenDünsüz geçmez günüYarınlara duyduğu o büyük özlem Bir manivela ise aşkBir kuytuda sözlenir özlemBir kuralsa yazdığı her şiirKuram dışı bir yolculukturŞairin ölmeden kabrine giren na’şıHüznü tetikleyen aşkKaynadığı kadar kalbiBir yanardağ sahipsizBir deniz kadar engin ve kasvetsizRivayetler güderRenkleri süzerSolgun yerin tanrıçasıŞiirlerle diker yüreğin söküklerini Yalnızlığın minvalinde gözlerini süzer sevgiliHem âşık hem uzak sevdiğineHem yalın hem karmaşıkYandığı kadar çaresizliğin tinindeBir veryansın ise şiirBelki de kısık bir vaveylaBir şair ise âşık olduğundaBir dikit diktiği yolundaBir sarkıt göğün çeperiUçuşan kuşlara özenirUzamında ömrünUzun uzadıya sevmezYeri geldi mi tek kalemde silerKalem ki aşkı tetikleyenÖzlem ki kalemin tek dostu Özveri ile coşarYâd ettiği çiçeklerle donatır kabriniSevici kuşlardan öteSevginin de ötesindeGark ettiği kadar bilinmezeSusar ve siner şairRuhu şad olduğu kadar sevgilininBir çöldür sevmediğinde yaşamBir çorak topraktır anılmadığındaBir köledir aşkaBelki de koşulsuz sevmenin nezdinde Bir rivayet olsa olsa mutlulukBeslendiği kadar şair acıylaAçamadığı kalbini serer dizelereAçmazında sevgininAn gelir sızar bir şiirin dibineDevindiği o rota kiRölantiye aldığı kadar mutluluğuDaldığı o uyku kiMiski amber kokar şairin göç etmiş ruhuSızısı ve sazı kırıkSözcükleri bazen rastıkYaptığı kadar devirir kum saatiniDenk düştüğü kadar tek bir kum zerresineDank ettiği kadar günün birindeDengidir şiirDavetlisi sevgininÖlümüne bilinmezinÖlümsüzlükse kalemin g/izinde saklı…