Loading

Bir dahillik meselesi,
Yol uzun gel beraber çıkalım demiştin.
O gün sıcak bir Nisandı her yer portakal çiçeği kokuyordu sen ise leylak.
Bir avuç toprak alıp eline
dilediğin dileği gökyüzüne savurmustun kum taneleri gökyüzünde dans etmişti.
Geride bıraktığın şeylerin selasini kulağıma okumuştun ve tertemiz bir sayfayla gelmiştin gönlüme.
Yaşıyorken yaşlanmayı hayal etmiştik.
Mirasımız sevgimiz kalsın deyipte,
Mesafelere rağmen günlerce şiirlik şeyler konuşmuştuk.
Denize karşı düş kurup sabahında sahile vurmuştu gün ışığı.
Geç uyandığında gün aymıyordu sanki.
Senleyken de vakit yetmiyor günler saniyelermişcesine gidiyordu.
İçime işleyişinin vaktini ben bilememişim.
Kapım acıkmış sanki de sen geçerken gelmiş kurulmuş vurulmuş sevdaya dahil olmuştuk.
Yolun yolcusu olmuşuz da haberim yokmuş sanki.
Sonrası ne mi oldu?
Bir kahve içmelik yolumuz bile kalmadı bu seferde ayrılığa dahil olmuştuk.
Kendi gitti belki ama sevdası olan kum taneleri her rüzgarda benimle oldu
yoluma yoldaş değilde her rüzgarda hatırımda olur olmuştu.

Ümmügüĺsüm

Reklamlar

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: