kara
kızıl
ak
bütün denizlere inat
büyüyordu sahra
kirpiklerinden kumlar saçarak .
ırak
kısa
uzun
bütün yolculuklar unutulur,
aslı bir düşüşle başlar
hemen kıyısında bir umudun.
oysa Nil de her nehir gibi
saçlarını örgü yaparak
uzuyordu Afrika kıyılarında.
sonra ince belinden
bir yılan gibi kırdılar onu.
Mavi Nil’i Beyaz’ından ayırdılar.
bir antilopun ağzına sığdı suyu.
küçük
büyük
ufak
her taş bir gün dağ olacağını
sanarak
yaşar bu dünyada
ve hepsi umudunu anlatarak ufalanır.
güneş göz kapaklarından aralanarak
izler düşüşünü insanın.
düşünür ki
olsun onun da yeryüzünde bir gölgesi
karanlık bir halifesi .
bir yanardağ ağzından
püskürtülmüş kızgın bir lava benzer
insan.
soğuk
sıcak
ılık
bütün mevsimler gelir geçer.
birbirine benzeyerek yol alır
aydınlıkla karanlık.
insan soğuyan kayadan yontar kendini
bırakıp gittikleri
yitirdikleri.
başı
sonu
ortası
herkes farklı biridir
günün birinde.
bilir ki bir düşüş başlatır her şeyi
yıkılmasını bekler diğer ağaçların
bir filiz gibi.