düşümde uyur uyanık
ç’akıl çakıl baktın
bakışına ak’tım
şelaler açtı hendekleri
ben pınar gibi
süzüldüm
anılarının dizine
d’izinin anılarına
sesimin sesinden
ürktüm de
sustum
nice sesin soluğu iç çekti
için soluğu ahhh dedi
neden?
niçin?
niye ?
soru z’amirleri
havada uçuştu
içim içime
sustun dedi
anılar çalarken
düş’ün kapısına
kilit vurdu
dile açkı
insan dedi
insan
içten içe konuşur
konuşur…
konuşmakta yorulur
dil susar
yürek kanar
muhatapsız tüm’celer
iyeliksiz
boşluğu
kanat kanat
döver
sen
gök gürültüsü dersin
bulutlar
göğün tokatları
insan
rahmet der
ben
sen’sizlik derim
Sibel Karagöz
