Şimdi herkes diyor ki, bu savaş nereden çıktı durduk yere? Bu kıvılcım nasıl oluştu ve bir sabah uyandığımızda düğmeye kim basmıştı.
Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Küresel anlamda ve coğrafi olarak bakarsak olaya, İran ve Suudi Arabistan yakınlaşması, Çin’in Ortadoğu da etkinlik kurmaya başlaması, Rusya ve Ukrayna savaşı ve Türkiye’nin güneyinde bulunan ve Suriye’nin kuzeyini zorla işgal eden terör örgütlerine, Nato müttefikimiz ABD tarafından verilen mühimmatlar… Daha doğrusu bu cephaneler kime karşı kullanılacak. Sorunun cevabı basit aslında; başta Türkiye olmak üzere İran ve ABD’nin dizayn etmek istediği ülkeler…
Ama İran yakın gibi artık, çünkü İran Hamas örgütünün İsrail’e sızmasıyla başlayan olayların arkasında olduğunu, Hamas örgütünü tebrik ettiğini ve desteklediğini açıkça beyan etti. İsrail ve İran artık restleşme pozisyonunda. Ama en önemlisi dünyanın en iyi istihbarat örgütü Mossad, hamas tarafından yapılan saldırıyı nasıl göremedi? Herkesin merak etmiş olduğu soru bu ve Mossad da bunu kabul etmekte. Yoksa biliyordu da göz mü yumdu, bilinmez.
Peki Türkiye, Güney sınırlarına tam bir harekat planı içerisindeyken ve eli kulağında iken bu savaşın başlaması garip değil mi? Türkiye 1 haftadır hedef aldığı ve bombaladığı terör örgütlerini bu defa kara harekatı sinyali vererek ortadan kaldırmaya yönelik hamle yapabilecekken, İsrail–Filistin savaşının başlaması ile acaba Türkiye’nin yapacağı kara harekatını mı engellemek? Çünkü Türkiye’nin yapacağı bir harekat terör örgütlerini zayıflatacak ve bu da ABD’nin işine gelmeyecektir. Bu zamana kadar gözü gibi bakmış olduğu ve benim kara gücüm dediği YPG terör örgütüne bu savaşta ihtiyaç duyabilir mi?
Çünkü bu terörist örgütü yıllardır her konuda eğitti ve bu meskun mahal çatışmasında bu örgütü Gazze sokaklarına meskun mahal çatışmasına yönlendirebilir mi? Çünkü İsrail’in meskun mahal çatışmasında tecrübesi yoktur. Böyle bir savaşa girmesi İsrail açısından pek iç açıcı olmayacaktır. Ayrıca İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu ’’Hamas Işid’dir diye açıklama yaptı.
Peki ABD, YPG terör örgütünü neden destekliyor diye bir sorunun cevabı da Işıd’e karşı mücadele de benim kara gücüm diyecektir.
Peki bu kara gücünü ölünceye kadar besleyecek hali yok artık bir yerde kullanması gerekli, üstelik şimdi ABD en büyük uçak savaş gemilerini Ortadoğu bölgesine ve özellikle Akdenize göndermekte?
Amaç nedir, hedef nedir, diye sorulsa herhalde kaosun artmasına neden olmak ve kaostan beslenmek ve politikalarını uygulamak diyeceğim.
Konu uzun ve derin olmak ile birlikte ticaret anlamında bakılırsa Türk menşeili firmalar daha dikkatli olmalı…
Savaşın yayılma olasılığına göz önüne alarak Ortadoğu coğrafyasına şu anda ihracat yapan Türk menşeili firmaların ihracat yapmış oldukları ülkeler, ihracat hacimleri ve özellikle bankaları tekrar gözden geçirmelerini, çalışmakta oldukları firmaların hangi bankalar ile çalıştıklarını özellikle Ortadoğuda ve körfez ülkelerinde etkin olan ve Türkiye’de muhabir ilişkisi olan bankalar ile transferlerini gerçekleştirmelerini, özellikle yabancı banka transferlerinde Ortadoğudan gelen ve giden yabancı para transferlerinde bankalardan bilgi almaları ve Ortadoğuya göndereceği transferlerde ödeme şekillerini daha güvenli hale getirmelerini (Teyitli akreditif gibi veya kontgaranti teminat mektupları gibi) ve o özellikle Filistin, İsrail, Irak, Lübnan, Ürdün gibi ülkelerin siyasi ve ekonomik istikrarını yakinen takip etmeleri gerekir.
SELÇUK ÇOKGÜNGÖR