İhanetin imgesiydi şiir ve de sessizliğin amblemi.Kükreyen şehrin dudaklarına konan bir iklim gibiBeklemeye aldığım mıydı yoksa sadece sevgi? Hani, hani, içimin tufanında kaybolanNasırlı sesinde hüznünBeyitleri kapısında kovanŞaşkın şair gibiİmleci aşkRuhu sırçaMizacı yangında ilk yananVarsa yoksa aşkın albenisiİzafi bir dosyaya serili ismim gibiGünü kaybolmuş bir anne gibiEvlat olmanınsa bekasıNasıl ki sevgi ve şefkat anne dualarında saklı İtirazım var döngüyeBir inilti ansızın kulak kabartanSağır Sultanın yaftaları mı yoksa şiir kokan?Yâdı dünün yareni ömrünKuluçkaya yatan kalem gibiHem nemliHem sır dolu yüreği Akışkan cehalet kovaladığım peşi sıraTükenen asalet ve insanlıkTünediğim şu kırık daldaSeken kurşun misaliKap-kaça uğrayan cüzdanımda kalan son paraYeter miydi sahi, söyle yeter miydi insan olmaya? İhanetin tefinde çalanİsyanın karanlığında solanAşkın şevkinde buram buramÖzlem kokanAnne mevsimi anne duasıHicrinde sevginin mentollü nefesiKalender düşlerimin bir sonrasıGerçek olmanın gerekçesiBir şiirden de fazla duygunun nicesi Nesri ömrünNidaları ölgün döngününNirengi noktası şehvetinNazlı sesi sevgilininNazenin bir ihtarBabadan tembihliSözlükten firar eden kelimeler gibiİfrata kaçsam da yazarkenİtirazım da yok iken severken İsyan çıkaran Yeniçerilerin güzergâhıKazan kaldıran bir mebus belki deMakûs kaderin erili olduğu zeminiMimleyen acı gibiMeali ölüm kokan ömür gibi Mizacına yenik düştüğüm kibirli sesiYalnızlığınKinaye yüklü serveti olsa olsa dokunulmazlığınınD/okunaklı bir romandaOturaklı bir tünekteKuş gibi şakıyan kalemin ibrazıKuş gibi de çırpınan yüreğe yoktur asla sitayişiHem Tanrının hem meleklerinUçuşa geçtiğim bir gündeYere konmanın da güftesi iken şiirin adresi…