Loading

Polisiye Roman
Romanlar içinde bir de, polisiye roman türüne farklı açıdan bakalım. İki farklı yazar, iki farklı kulvar desek de, yine aynı yere çıkıyor, aynı yere çıkıyor dememdeki maksat insanı anlatıyor. Ve polisiye roman türünde Türkiye’de iki romancıyı tanıyorum. Diyeceksiniz bana, Türkiye’de iki tane romancı mı var? Hayır tabii ki! okuduklarım, bunun ikisi, diğerleri; Ali Bayram, Nurhan Işkın, dünyaca ünlü polisiye romancı; Agahta Christie, Tess Gristien,Umberto Eco, gibi yazarlar hariç bu okuduğum polisiye romancı Gençosman Denizci ile Ahmet Ümittir. Kulvarları farklı, anlatım tarzı üslübu farklı, birisi doğunun kültürünü, Anadolu’nun güzelliklerini örf ve adetlerini inci gibi işleyen Gençosman Denizci bey, diğer tarafta batının Metropolün ve Batının kokuşmuş kültürünü bize sunan Ahmet Ümit, İki farklı karaktere sahip Nevzat Başkomiser ve bizim asil kahramanımız, Fatih Korkmaz’ın eline su dökemez, ne diyelim. Bize de Beyoğ’lunun En Güzel abisi diye bize yutturan Ahmet Ümit, bizi biz olarak yansıtan Fatih Korkmaz Başkomiser: Komiserimizi yakından tanıyalım, Rize’den göç etmiş İstanbul’a gelmiş bir ailenin çocuğu olan Baskomiser Fatih, garibanlıktan, gelmiş. Polis Akademisini Ankarada bitirmiş. Bir polis adayı olarak, İzmir ve Anadolu’nun çeşitli illerinde görev yapmıştır. En son İstanbul Tarihi Eser Kaçakçılığı şu bürosunda. Görevini yerine getirirken, son operasyonundan sonra, en çok sevdiği, cinayet bürosuna bir ay sonra atanacakken bu güzel haberi alır almaz eşiyle paylaşan Fatih korkmaz, kendisine Erzurum’da Düzenlenecek olan Türkiye’de Tarihi Eserlerin Önemi Ve Tarihi Eser kaçaklığı ile ilgili görüşünü sunmak üzere uçağa bindiğinde, Prof David Clark ile karşılaşır ve mecarası böylece başlar. Ve kendisini cinayetin tam ortasında bulan #fatihkormaz, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olan dayısı ile cinayeti çözmeye çalışır, yazarımız konularda oradan oraya, atlamaya çalışmış, iki tane cinayet ve iki tane katil varken. Üçüncü katili Trabzon’da bulması cinayetin seyrini değiştirir. Zengin bir ailenin tek kızı, para göz bir genç ve sevdiği adamın katil olacağını düşünmesi, manidarken, katilin prof olması ne acı bir tesadüf, ne acı bir melodram, ne acı bir tez çalışması Ailesinden izin almaya kalkan kızın ölümü İngiliz kızının ölümü ve katilin profesör David Clark çıkması. Tam bir Gençosman Denizci beyin kaleminden bir insan meydana getirdiği güzel bir kitabı okumanız dileğimle, okurken yüreğiniz buz tutacak. Buz yürekleri…”bir Anadolu Polisiyesi’ni sakın okumayı unutmayınuz… Sağlıcakla kalın kitapla kalın iyi günler dilerim… Hayat Yayınları

Reklamlar

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: