Bir düş ekimidir yaşamak: ekilesi umut ve sözcükler körüklü duyguların da meali iken şiirler…
O derin o karanlık dehliz
Bir imgeden başını kaldırıp da bakılası ufuk ve deniz
Arşı alaya uzanan duygular
Feryadı değil yüreğin
Fevri gölgelerin asla değil o yitim
Fecrinde ömrün firari varlığın ikbalinde yiten
Zaman,
Daralan mekân
İzbeler değil gölgelerin cirit attığı
Mahşeri kalabalığı asla değil dünya denen
Deruni bir ritim iken kulakları çınlatan…
Ne ki?
Neydendir d/okunulası hüzün?
Neye delalet kararan göğün
Tek vaadi olmamalı ölüm
Güdülerin tekmili
Aşkın tekbir getirdiği
Zaruri iken değil asla
Zanlardan uzanan sıfatlarda asılı kelam
Darağacından dökülen her yaşın ve yasın
Muadili.
Elbet kader, kederin dahi tökezletemediği
Hicranın korunda açan güneş misali
Boyutlar aşan şairin ıssız yüreğinde saklı
Bin bir hicranı
Dünden kopup gelen her an’ ı ve her anı
Katmer katmer de açılır çiçekler
Vardiyalı değil vesveseli asla
Vadesi dolmadan insanın
Çalar da çalar çanlar
Tek duyansa yüce Huda
İçte kopan fırtınanın sahi var mıdır bir eşkâli?
Ne çıkar neden neye delalet bu çöken sistem?
Omuzda saklı ağır bir küfe
Gel gör ki:
Taşımayacağı yükü asla vermez Mevla
Ne taşkındır duygular
Ne de izafi bir aşkın son durağı
Elbet olmamalı şiirin devindiği
Ruhun ve yüreğin kıymetine vakıf melekler
Akıl melekeleri zorlanan
Akla zarar söylenen her yalan
Bir şey gelmez elden, demeden
Sığıntı gölgelere aldırış etmeden
Yüzün akı yürekse firari
Sıradan bir söz dizimi değil asla şiir
Şakıyandır yürekteki bülbül sevdası güle
Dermanı gökte
Bazen yerin dibine geçse de
Alnının akıyla yaşar yaşatır her hayali
Gerçek kılmanın da ötesinde
Küskün talihin künyesinde
Salınan duygulardan bir zincir
Sancılı tufanda zikri de fikri de bir iken dervişin…
Gönlün abadı
Sözcüklerin tınısı
Hatmettikçe ömrü ve günü
Eş güdümlü bir mecradır olsa olsa şairin yükü
Hafifleyen yüreğin ve gönlü
Aşka adanmış ömrün güftesi
Dökülen alın teri
Sevginin neşrinde saklı nice nesri
Bahşeden Rabbine sevdalı bir nesli ve itikadı
Aşka adanmış sözcükler
Göğün ve yerin müridi
Asla da addedilmesin ömrün son demi.
Dertlendiği ne ki şairin?
Dermanı bir nimet
Aşkı ise hikmet bilen sözcüklerin ahvali
Elbet kalemin sihri ile
Enginlerde saklı o feryadı ve fermanı
Yazdığı kadar da altında şairin imzası saklı
Ansızın hâsıl olan nice mucize
Gönlün rotasında saklı olsa da nice acı
Şair açtıkça yüreğini
Defalarca açan solan bir çiçek gibi
Varsın olsun yalnızlığın ve s/onsuzluğun tek neferi
Feryadımı tek duyan yüce Tanrı…