Loading

– 131

 

Bak şimdi biri geldi yanıma / Sohbet ettik memleket adına / Dün yerdiğini, bugün övüyor / Ben de merakımdan sordum / Ama menfaati gereği söylemiyor

 

*

Fırtına ile çıkmışsan zirveye / Rüzgâr uçurmadan in be oğul / Bekleyenin varsa gurbet el de / Çok gecikmeden dön be oğul

 

*

Benden sana çözüm var / Bir ufacık sözüm var / Neden böyle gönlün dar? / Söyle be Hüseyin?

 

*

Sosyal medya güzel sözler denizi / Lakin yaşama bakınca üzüyor hepimizi

 

*

Dedi: Üzülüyorum / Dedim, niye? / Dedi: Dilim varmıyor söylemeye / Peki, demek iş kaldı tahminlere

 

*

Görmek isteyebilirsin / Ya görmek istemezsen, buna ne dersin?

 

*

Ölümden niye korkarsın ey insan / Zaten çekilmez dünya, baki yaşasan / Başladı dünya da açlık kıtlık adaletsizlik / % 10 uğruna % 90 mazlumu unuttuk

 

*

Hani rüyalara benzin döküp / Üzerine bir de kibrit çakacaktın / Sonra kuytu bir köşeye oturup / Bir güzel seyre bakacaktın / Galiba beceremedin / Çünkü hala dumanlar yükselmiyor / Sen ise eskisi gibi rüyalarda geziyorsun

 

*

Ey insan, / Sanma ki ölüm son durak / Ya gülerek ya da ağlayarak var uyanmak / Sen nasip eyle Yarab, cümlemize af olunmak

 

*

Dostum mısraları atıyorum ortaya / İster beğen, istersen paylaş / Yeter ki mesajlar yerini bulsun / Belki de kimsesizlere olur yoldaş

 

*

Yirmisinde ki hayallerin ellisinde kaldı mı? / Yoksa araya birileri dalıp, elinden aldı mı?

 

*

Gece yıldızlara bakıp hayaller kurarsın / Sabahta gerçekleşmeyince oturup ağlarsın

 

*

İstiyorsun ki herkes benim fikrimden olsun / Böyle bir dünya şimdilik yok, bekle belki bulursun

 

*

Köyü düşündüm de yine sen geldin aklıma / Ben keçi otlatırdım, sen ise koyun kuzu / Taşların üzerine yazardık silinmeyecek yazı / Bilmem hala o taşlardaki yazı yerinde durar mı? / Çoban arkadaşım, merak edip de beni sorar mı?

 

*

Biliyorum, bir daha buralara yolun düşmeyecek / Lakin kavşaklar var oldukça, yolumuz yine kesişecek

 

*

Anlıyorum seni ama elimden bir şey gelmez / Buna sadece alın yazısı denir, başka tarif edilmez

 

*

Bir anlık öfke / Seni bu hale düşürdü / Sabır tükendi, nefis köpürdü / Attığın yumruk ömrünü bitirdi / Bu yaştan sonra hapse götürdü / Hazır olanı da çocuklar yedi-bitirdi / Artık aklını başına al, kader kurbanı / Serbest kalınca sakın unutma bu anı / Kafana da takma, değil dünyanın sonu

 

*

Bana bak bana / Her şeyde bir şey arama / İstediğini açık sor, boşa zırvalama

 

*

Beyin küçük / Lakin düşünceler çok büyük / Derin düşününce de bedene oluyor yük

 

*

Tevekkül şart ama çalışmak gerek / Çalışmadan tevekkül neme gerek

 

*

Toplumun derdini dert edin kendine / Belki cümlem dokunur da, insanlar gelir kendine

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Reklamlar

By MAHİR ODABAŞI

1966 yılında Çorum ili Osmancık ilçesi Seki Köyünde doğdu. İlkokula köyünde başlayıp daha sonra Ankara Çankaya Mithatpaşa İlkokulundan 1977 yılında mezun oldu. 1985 yılında Kargı ilçesinde memuriyete başlayıp sırayla Osmancık ve Mecitözü ilçelerinde 2001 yılına kadar görev yaptı. 1990 yılında İşletme Fakültesini bitirdi. 1991 1992 yılında Ankara Mamak Muhabere Okulunda kısa dönem olarak vatani görevini yaptı. 1990 - 2000 yılları arası çeşitli ilköğretim ve liselerde dışardan İngilizce ve İlk Yardım derslerine girdi. 2001 yılında açılan Sivil Savunma Uzmanlığı sınavını kazanarak Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğünde göreve başladı. 2019 yılında, ikinci üniversite olarak Atatürk Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Okulunu bitirdi ve C sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı belgesini aldı. Halen İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Sivil Savunma Uzmanı olarak görev yapmakta olup, evli ve 2 İlköğretim Matematik Öğretmeni babasıdır.

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: