Nergiz bir şafak vaktiydi
Şafak ilhamını gönderirdi içime
Kuşlar çırpınırdı şafağın ince kenarında
Kalplere çarpardı kanatları beş vakit
Beş vakit gök inerdi yeryüzüne
Kılcal damarlarına kadar üşümüş serçeleri
Isıtırdım avuçlarımın içinde nefesimle
Ben şafağın kalbinde geziniyordum
İniltili ve hüzünlü sesler gelirdi rüzgârdan
Kuşlar kayalıklarda öterdi,
Sular şırıltıyla akıp sulardı susuz kalmış zamanı
Nefesi süt kokan çocuklar
Devrim hayalleri kurardı, devrim hayalleri
Siyah bir kahır kaplardı dağın eteğini
Ve beyaz bir yenmişlik tutardı zirvesini
Ah ne bitmez bir çığırmış
Ne canhıraş bir uğraşmış bu
Uçarı sevinçlere dokundum kuşların kandında
Dokundu kalbime kuşların kanadında huşu
Gecenin tülü örtüyordu geceyi
Gece yaralarımda örüyordu yuvasını
Kediler mırıldanırdı gecenin içinde
Parıldayan gözleriyle
Beş vakit gök inerdi yeryüzüne
Kılcal damarlarına kadar üşümüş serçeleri
Isıtırdım avuçlarımın içinde nefesimle
Kuşlar uçup giderdi
Sesleri içimde kalırdı
İçi buz tutmuş zalimlerin
Hangi mevsimde erir kalbindeki buzullar
Ne vakit çözülür vicdanları
Ne vakit ölür ölüm akıtan elleri