
Anneler kasıklarında
Ölümü ve yaşamı;
Dokuz ay on gün Korkuyla
taşırlar.
Onlar bilirler
En çok onlar bilirler.
Ölümün her şeyden
Daha gerçek olduğunu.
Yaşamın değeri
Bir kese su,
Kucak dolusu kan
Acılardan sıyrılmış inançtır.
Çocuk Ölümle,
Yaşıt doğar.
Ölüm onun kardeşidir.
Kaldığında kendiyle baş başa
Korkar, bilmeden
neyden korktuğunu.
Rahmindeyken almıştır Annesinden
Bu gizli,örtük korkuyu.
Sarılır, gider gider Annesine.
Korku saklanıverir, Annesi ardında.
Annesi Tanrısı olur çocuğun.
Ölümse tanrısını karıştırmaz.
İçtiği soluk kadar büyür
Uzar, çalışır ve yer çocuk.
Verdiği soluk kadar küçülür
Kısalır, güçten düşer ve ölür anne.
Çocuk, Tanrısının
Görür öldüğünü.
Ölümü doğuran nasıl ölür?
Yaşamaktır vadettiği ona
Oysa ömrü boyunca.
Yaşamak ölümün bilinciyle,
Yaşasın diye ölümü seçerek.
Kendi ölümüyle ölmüştür Annesi.
Elleriyle yaşamıştı
Gözleriyle görmüştü
Onu kendi yatağında doğurup
Yine kendi yatağında ölmüştü.
Elleriyle toprağı ekmiş
Yine onlarla can vermişti.
Yaşamak anneyle yaşıttı
Ölümde yaşamla.
Çocuk aynaya bakar gibi
Bakmamıştı ölüme Hiç.
Ölmüştü Annesi şimdi
Onun ardında gizlediği korku
Yaşıyordu kafasında.
Ölüm onun kafasında yaşıyordu.
Ama o yaşamıyordu
Kendi ölümünü.
Ölüm yaşanır mıydı?
Yaşarken ölenler, ölünce yaşamalıydı.
00.
Kendi ölümünü bilmek gibisi var mı? İşte o zaman anlarsın insanlığı.İşte asıl o zaman zarar vermezsin bir karıncaya 🐜 bile.Yaşamanın sonu geleceğinin zihin haritasında belirginleşmesidir.Ve anlamak ölümün de yaşamın bir parçası olduğunu