solumda mülk sahibi
ciğerimde nefes
ufkumda güneş
mevsimse hep bahar
toprağına biat eden
mağrur gül idim
sen toprağımdın
ben güle güle şakıyan bülbül
anlayamadın
yada
anlatamadım
ayrıldı tel koptu türküm
hep aynı nakaratta
dilim söyler
ciğerim çatlar
kalp yırtılır
sen
diye diye ,
mağdurun boynu bükük
gülü soluk
atar bu kalp cansız
soluğumda tek cansın
nefesimde yalın bir türküsün
hep
seni söyler
seni dinlerim
gevezedir yaşam
yaşamaksa bu
yabancı
bir damda döşeksiz
bir mutfakta ocaksız
elsiz ayaksız
yabandı yad eller
gözüm pencereye gitmez
elim tencereye gitmez
soslu spagetti anılarda
ben cam önünde
piştim
çok kaynar
çok taşarım
eskileri pişirip taşırıp
üç öğün aş niyetine
dişlerimin arasında
sakız gibi çeviririm
ben
ben miyim
yahut
sen miyim
veyahut
üçüncü tekil
yada
çoğul şahıslar mı
bilemedim
unutmak ayrıydı
zorunda kalmak ayrıydı
ayrıydı işte
sen gittin
ayrıldı tel
koptu türküm
sen diye
sayıklayan
bir ben kaldı
benden içeri…
SİBEL KARAGÖZ
