Kayıp şehirin sokaklarında ıssız rüzgar misali kaybettim kimliğimi
Ses tellerime mutluluğun salıncağı kurulması gerekirken
Şimdi isyanın voltası
Lügatım pare pare dökülürken ardından
Bu kaçıncı yalnızlığın senfonisi
Yokluğunda
Damarlarımda müebbet yemişken karbonmonoksit
Yüreğimde hüznün putları
Umutlarımda
Ceninken intihar etmiş olmanın yarası
Ve sevgili
Gözlerimden düşen yaşlar
Daha reşit bile değilken; gidişinle yaşı büyütülüp idam sehpasına çıkarılan bir vatan evladı gibi davasına sadık
Ne yaşat ne de öldür
Acının arafına bırak beni
Çünkü
Hala
Hayallerimin kağıttan sandalı
Aşk ateşinin kafasına demirlemiş
Ruhum ruhuna bezenmiş …
Reklamlar