
Yazdıklarımda bir devrim yapıp en güzel şiirimi yazmak isterken yazmak istediğim şiir çıktı karşıma.
Cümlesi cümlesine…
Kelimesi kelimesine…
Harfi harfine …
Noktası, virgülüne …
Yanlışıyla doğrusuyla yazmak istediğim bir şiir bu.
Doğru mu anladım?
Yoksa yazmamak için kendimi mi kandırıyorum?
Beynim benimle oyun mu oynuyor?
Okuduğuma göre anlatmak istediklerimi kısaca anlatmış bu şiiri yazan.
Yazanı tanıyordum da şiiri tanımıyordum. Bu yüzdendir sürekli okumam.
Önce şiiri tanımam gerekir.
Evet, yazmak istediğim şiir ama cümlede, kelimede, harfte, noktada ve virgülde olan anlamla benim verdiğim anlam aynı mıydı?
Şiiri anlamak var da şiiri tanımak var mıydı?
Bir bakalım.
Ben, uzun yazarım bu şiir kısa.
Ben, kafiye çok kullanırım bu şiir ise az kafiyeli.
Ben, şiirlerimde duyguya pek yer veremem bu şiir ise duygu dolu.
Ben, şiirlerimde sürmeli gözlere yer yoktur, olmamıştır ancak bu şiirde kelimeler bir çift göz olmuş, nokta ve virgül ise sürme olmuş, tam cümle olmuş ‘’ beni oku ‘’ der gibi bakıyor. Bariz sürmeli bir çift göz bana bakmakta.
Bu çok fazla.
Bir şiire bu kadar alışmamalıyım.
Bir şiire bu kadar bağlanmamalıyım. Daha okunacak çok şiir var, biliyorum.
Neden diğer şiirlere yokmuş gibi davranıyorum?
Neden sanki diğer şiirler gözümde yazılmamış hükmünde?
Ey güzel şiir söylesene nasıl yazdılar seni?
Ne anlattılar seninle?
Verdiğin mesaj ne?
Kaç kişi okudu seni?
Bir kâğıt parçasına yazıp buruşturup attılar mı seni hiç?
Bir kâğıt parçasının üzerinde uçtun mu hiç denizlerin üzerinde?
Hiç değiştirmeye çalışan oldu mu seni, seni yazandan başka?
Öyle güzel şiirsin ki satın almak istiyorum seni ama bin türlü biçilecek paha bulamıyorum. Manevi değerin o kadar yüksek ki biçtiğim bütün anlamlar kifayetsiz kalıyor. Yerinden koparıp kendi yazdıklarımın arasına koymak istiyorum onu da yapamıyorum. Olduğun sayfayı öyle güzelleştiriyorsun ki bu sayfada seninle kalmak istiyorum.
Ben de şiir olmak istiyorum.
Hatta bu şiiri tamamlamak istiyorum.
Bu şiir ile tamamlanmak istiyorum.
Miras olsun istiyorum benden sonra bu şiiri okuyacaklara.
Hazan Hilal Ayhan