Loading

Dağlara sırtımı dayamıştım.

Yorulmuştum ve

güvenmiştim de. 

Beni şan ki kabul

buyurdu. 

İlk adımı o atarak. 

Anlaşılmıştı geceyi

yüksek dağlarda geçirecektir. 

O’nun da sayesinde

ilk kez yıldızları ve

dolunay’ı yakından

gördüm. 

Bunu onure etmek

için, temiz yürekli dereden, aldığımız

soğuk suyla çay

demledik. 

Dağlarla, kalabalık

çam ordusuyla çsylarımızı yudumlayıp, 

gece gibi kötü bir sohbet’e yol aldık. 

Saatler sonra ay gözden

kaybolmaya başlayınca

sırtımı iyice yaslayarak, 

kurt ve baykuş ninnileri yle, içim içim titreyerek

Güneş’ten önce sabaha

merhaba dedim. 

Ayrılık  vakti gelmişti. 

Sırtımı son kez ona dön

müş tüm, o da ayrılık

içinmiş. 

Sis çökü vermişti her adım attığımda yüzünü

seçemiyordum. 

Taaa, uzaklardan ağıt sesine karışmış dereyi

duyabiliyordum. 

Zirvenle son kez 

göz göze geldim. 

O da soğuk bir

şekilde hoşcakal’a

uğurlu yordu. 

Evet, sırtımı dayadığım

ender dostlardandı. 

Herkesi içinde barındıran

mükemmel bir ev sahibidir. 

Tanıştığım için yükseklerden memnundum. 

Beni’de o kadar

alçalttığı için de

teşekkür ediyordum. 

Reklamlar

By GUDU

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: