Öznemde hıçkıran bir nidaydın sen, semazen ruhun damgası varsa yoksa özlem kokan başşehri sevdanın…
Nüktedandı seyri evrenin
Kulluğuma binaen ser verdiğim sırlarımı ektiğim
Enginliğin engebelerinde dahi mutluydum
Üstümü örtendi ayçiçekleri
Bazen gelincikler nüfuz eden yüreğime
İklimlerden bahar
Seyyah aşkın neşrinde saklı hikâyeler
Ve umut balyaları seken bir bir…
Heceler ihtiva ettiği aşkı
Hercai güller melun mahzun sevdamın na’şı
Öykündüğüm kelebekler
Oysaki ben reddetmiştim en başta kozamdan çıkmayı
Hem ne vardı ki asılı olduğum yasta?
Kuram dışı
Bir varlıksam ipekböceği mizacımla
Her halükarda kelebektim de günü birlik yazdığım nice şiir…
Yetmez miydi fıtratımda saklı
O kartopu misali
Minvalinde öykümün
Mealim kapış kapış hasrete ölümün
İzini sürdüğüm bir izdiham ki
Yerle yeksan edilmiş meftun kalbimin güncesi
İsiydim de şehrin
Sisinde kaybolduğum
Dumanlar sarmışken hayalimi
Ölümsüzlük diledim Tanrıdan
Ayan beyan sitem ettiğim o seyyah iklim
Baharda dahi üşüyebildiğim bir hasbıhal ki göğün katları
Kat izinde sevdanın
Yaşım kadar da vardı hani yasın dikiti
Bir minval bir sır küpü
Bir hicap bir ekin tarlası
Hicabın ertesi…
Başıma üşüşen nice bulut
Bozguna uğrasa da ara sıra umut
Sevdiğim kadar sadıktım evrene
Aşkın müptelası o tek zerremle
Haiz olduğum ziynet varsa yoksa yalnızlıkta saklı
Hicazı ömrün dualarımda kayıtlı
Tüm sevdiklerim,
Ahvalim ise çok uzağımda…
Âşık olduğum yüce dağın yamacında
Ağdalı bir ölümdü şiir
Hüznümle örtüşen sevdalı yaralı şehir misali
Giyindiğim şu kaftan
Salkım saçak ruhumdan etrafa saçılan
Nice ışık örttüğü üstünü lanetin
Karanlığın dağıldığı ansızın
Ve işte tevafuk bildiğim nice mucize
Eşlik eden bir vecize belki de
İçlendiğim kadar hiçliğin
D/okunduğu o tek katre
Hecelerden en mühimi
Bir ömrü ihtiva eden bir kelime
Aşk nasıl ki şiarı idi şiirin…
Nemalandığım sevginin ukdesi de asla kalmazken içimde
Soyutlandığım bir alfabe idi belki de yaşamak
Otuzuncu harfi olmaya aday revnak bir asa
Asil bir metafor iken şiir
Asi yüreğimden firar eden binlerce imge
Hizaladığım kadar aşkı ruhumda tembihli
Bir sevdanın sureti
Surelerde saklı huzurun güftesi
Mealim varsın olsun sessizlik
Sessizce sevmekten de öte
Kavuşulası bir enginlik…
Ve işte en muteber sevda ve dua
Mademki topraktan gelmiş toprak olacaktım
Savurduğum kadar da üstümdeki ölü toprağını
Ölümsüz tek hecede savdım sıramı
Kâh bir engel kâh en yüksek tepe
Bazen bir damla bazen okyanus
Ölümle örtüşen gaipten gelen yaşama sevincim
Bir rozet gibi yakama taktığım en şık broş
Elbet yakut gözlerinde aşkın
İdare lambasında telaşla şiirler yazdığım…
Örgüsü günün
Övgüsü ömrün
Ölümü dahi sevebildiğim
Mademki kavuşacaktım Rabbime
Rengimle rakımımla muhteva ettiğim
Aşkın rakkasesi kalemin sökün ettiği yürekten
Her sözcüğün rabıtası
Vardığım noktanın dilemması
Ölümsüzlük ve İlahi Aşk
Kabrimde saklı binlerce surenin ihtivası.
Kulluğuma binaen
Örtündüğüm hasretin dik alası
Elbet içimde saklı o çocuk o ruh
Bilinmezin gark ettiği
Sarmalında bilinmezin
Ben ki seyyah bir kul
Tavaf ettiğim yerin göğün hâkimi ile hemhal
Olduğum yalnızlığın ve kimsesizliğimin sonlandığı
Aşkın da itibarı eşlik eden o huzur o coşku.
Bir salvo
Bir rota
Bir noktadan ibaret
Varlığıma biat
Aşkla eşleşen her duygu
Varsa yoksa sevgi varlığın yongası
Sonsuzluğa itibar ettiğim ise varlığın ihtivası…