El gün,uzun kolları güçlü kaslarıyla
Vurdumu kazmayı bostanın toprağına
Yer açılırdı hemen fideye tohuma fidana
Bakardı ersiz Zekiye Hala hayranlıkla
Şehit düşmüştü Kût’ül-Amâre’de Baba
Yenik düştü eri ‘de Madenci hastalığına
Ne yapardı bir başına, bir oğlan dört kızla
Kalakaldı, cılız bedeni ile dünya ortasında
Koca Koca odunlar taşınırken sırtalarda
O idare etti yıllarca bulduğu çalı cırpılarla
Sıracalı maççalıya çıktı adı haksızca
Yıkık kalbi, minaccik cüssesi yeterdi buna
Tüm dertler ondaymış şimdi bakıyorum da
Yokluk yoksulluk akıl noksanlık yanısıra
Harcamış dünya dertten gamdan uğruna
Uzandı yıllara çektiği acıları hâlâ akıllada
Muharrem Akman
22/05/2022/ Zonguldak