Mutsuz olmak, ceza mı?
Mutlu olmak, ödül mü?
Düşünceler özgürdü hani,
Düşünceler hapse girmiş gibi şimdilerde.
Aynı harflerle farklı sözcükler kuruyorum.
Bu özgürlük değil.
Sokağından bile geçilmeyecek insanlar tanıyorum.
Özgürlük, parmaklıklar arasında sıkışmış gibi,
Duymuyorlar,
Bağıran acıyı.
Görmüyorlar,
Hüzün dolu solgun yüzü.
Bilmiyorlar,
Ruhunun derinliğini.
Her şey yüzeysel, sahte
Oyun içinde oyun
Zifiri karanlık kuyudan,
Aydınlığa uçmaya çalışan bir kuş görüyorum.
Zincirleriyle yaşama sevincine uçan bir çift kanat
Düşünceleriyle yaşayan insan,
Düşünmekten ölüyor!
Beynim ağır,
Bedenim kuş gibi hafif.
Bu zindan, yalnızlık kuyusu
Bu parmaklıklar, yaşamla aramdaki puslu çizgi.
Ve artık;
Elimi, parmaklıklardan çekiyorum
Yaşıyorsam da yaşadığımı anlamıyorum,
Ölüyorsam da öldüğümü hissetmiyorum.
.
.
.
İyi Okumalar.