Çıkagelse nevbahar yeniden
Soluk benizli güzleri yontarak
Yontarak küflü çakısıyla kabuklarını arzın
Ve dahî, kara bulutlarla kaplı pasını arşın
Ben bu dünyadan cebren göçmeden
Çıkagelse nazenin nevbahar yeniden…
Üstünde laleler açmış kavuklu mezar
Malûmatım yok, bilinmez nicedir yatar
Üstü çizilecek maddeler var listede henüz
Daha diriler çıkacak göçük altından
Ben dünyadan cebren göçmeden işte
Çıkagelse yeniden nazenin nevbahar…
Kasırga gölgeleri dağların eteğinde
Zemherî soğuğu hep, buzdan yüreklerde
Yüreklere yakışmayan yüzler
Yüzlere uymayan isimler
Bu kış yasak şiir okumalar
Ben cebren göçmeden bu dünyadan
Çıkagelse yeniden nazenin nevbahar…
Bir salıncak kurarım belki ipekten
En mavi ağacın, en gök dalına
Bir sarı gömlek alırım… Hani
Şu ne zamandır istediğimden…
Baharda giymeliktir sarı, bilirsin
Meydan okumak için güneşe…
Cebren göçmeden bu dünyadan ben
Çıkagelse nazenin nevbahar işte…
Ay aydınlık çocuk kokusuyla uyanmak
Anahtarı almadan dışarı çıkmak
Demlik tıkırtısı, huzur çığlıkları, çay…
Annen evdeyse, mütemadiyen bayram var!…
Ben cebren göçüvermeden işte
Çıkagelse yeniden nazenin nevbahar…
Bir yaşamak kaçamağı dünyada bulunmak
Oltanın ucundaki küflü ses gibi
Karınca rızkı gibi biraz, piknik örtüsünde…
Adım Ayşe mahlasım pejmürde
Yoruldum bu durakta beklemekten
Ben dünyadan cebren göçmeden
Çıkagelse nazenin nevbahar yeniden…
Ayşe Uyar