şimdi tam da şimdi
geç kalınmışların kapısını açıyorum
güneşi sol cebime sığdırırken
horozlar sabahı müjdelerken
yalnızlığı avuç avuç ,avuçlarken
seni su gibi çarpıyorum
aynada çizgilerimden ,
kaz ayaklarımdan
ayaklanıp yürüyorsun
karış karış hatta beş karış
suratlar çöküyor
odanın bilimum köşesine
gözler soğuk klimalar üflemesinde
ortalık buz gibi sesi yutuk
çubuklu pijamalar
havlular
çarşaflar
uçuşuyor
öfkeli fırtınaya tutulmuş
elim sıcak bir sevgi arıyor
tsunamiye tutunuyorum
tutunduğumu sanıyorum
yada sandığımı sanıyorum
yaka paça çorbası gibi
tutuluyorum da
bir acının içine atılıyorum
işte o saatten bu saate
ağzımdan acı damlıyor
acıya acıya
şerbetimin alı közden
maskemin kahkahası çığlıklarımdan en
içte yangın, alevin yüreği ,dumanın gözü
dışta günlük güneşlik tentesi gözlük
Sibel Karagöz
