ÖZLEDİM:
Üstüm başım kir içinde,
Gözyaşlarım düşerken göğsüme,
Başımı kaldırıp baktığımda mavi gökyüzüne,
Kuşların kanat seslerini özledim.
Her sabah, her sabah uyandığımda,
Kapının çalan zilini, vuran çıngırağın,
İşte ben geldim diye seslenen bir kadının,
Oğul ben senin ananım diyen sesi özledim.
Çocukca kızgınlığımı, sinirimi, öfkemi,
Bir başıma yollarda avare yürüdüğümü,
İçimden ona şiirler bestelediğimi,
O yalnız ama umut dolu günleri özledim.
Yağan yağmurlara karışan gözyaşlarımı,
Alnına kara yazılan kaderdaşlarımı,
Öksüzlüğe, yetimliğe baş kaldırdığım,
Çile dolu olsa da çocukluğumu özledim.
Bayram günleri pencere önünde,
Mahzun ve üzgün dalgın bakışlarımla,
Başımı yalanda olsa okşayan,
Adını bilmediğim o insanları özledim.
Elimde bir kaç demir metelik para,
Gazoz almak için koşar iken bakkala,
Bakkal amcanın buda benden olsun,
Diyerek verdiği bisküviti özledim.
Sırt sırta, dayanmış iç içe geçmiş,
Yokluğa, açlığa omuz omuza direnmiş,
Adına gece kondu denmiş, kutu gibi evlerde
Dünyaya direnircesine atılan kahkahaları özledim.
Bakmayın siz benim bu özlemlerime,
Ben özlemlerimi sakladım yüreğimde.
Yıllarca iç içe yaşadım dünyamda sevgimle,
Özlem benim, hasret benim kime ne?
25.05.2020 Ankara. ABS.
GEL
Bir başka bu gece yokluğun
Milimetresi çekilir gibi değil
Kılıçlardan geçti canım
Sözlerin kadar keskin değil
Her karanlığın şafağı olur
Ama bu şafak aydınlık değil
Gel desem kıyamet kopar
Lakin sen gibi zor değil
Bıraktım gözyaşlarımı avuçlarıma
Kıyasına umman bile zerre değil
Bir göz kör bir el sakatsa
Sanmaki diğeri değil
Sen söyle ben susarım
Benim fikrim sana meyil
Bilirsin sen yoksan
Dünya gözümde değil
Al dünyamı emanetsen
Zaten gideceksen
Sözlerim sana kafi değil
Çizdim arşı alemi kağıda
Dirhem dirhem satıra
İçimdeki volkana damla değil
Bu gün hastayım çarmıhtayım
İnan farzı misal değil
Çarem ne doktor ne tabib
Nede kimse
Gel
Senden başkası degil
Tuncay Uçungan