Asıl görme kalpte başlar.Hani derler ya kalp gözü diye işte o dedikleri aslında bizim gerçek gördüklerimizi oluşturur.
Mesela Aşık Veysel gözleri görmediği halde gönül gözü açık bir usta.Güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa der Veysel.Ama o güzelliği gözüyle değil gönlüyle seçer.
Küçük Prens de bu konuya şöyle değinir:
Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez.
Bir kitabın kapağına bakarsın beğenirsin ve kitabın kapağı kadar güzel olduğunu sanırsın.Ama okudukça yanıldığını anlarsın.Kalbinle kitaptaki kelamlari hissedemedikten sonra o kitap sana hiçbir şey katmaz.
Yani demem o ki bir kişinin veya nesnenin dışına bakıp aldanmayın.O kişiye gönül gözüyle bakın.Konuşmasını,davranışlarını inceleyin o zaman gerçekten görmüş ve hissetmiş olursunuz.