özlem’i lal dudaklarından,
kalbe fısıldasaydın,
bir kerecik, çok değil bir fısıltı
dolansaydı tüm zerreme
ben sırtımdan bir ömür çıkartmazdım
sevdanın hırkasını,
sen, dilden kıskandın bir fısıltıyı
yüreğin söyledi, gözlerin konuştu
kimse duymadı, ben de duymadım,
bazen bilmek yetmez
hissetmek yetmez
duymak istersin
bir kerecik de olsa,
bir fısıltı da olsa,
olsa, olabilse,olmadı,olmayacakta
beklemiyorum artık sesin yürümesini,
yürürken bir fısıltıyla saklambaç oynamasını…
yanarım, yanarım
bir kerecik de olsa
duyamadım,
gül tende, rengi al’da
kokmuş, ne fayda,
duymadıktan sonra
bir kerecik de olsa.
Sibel Karagöz

Reklamlar