günü aralayan ,
araladıkça turunçları
mavili selleri yırtıp yırtıp
bendini aşıp
kokunu gonca güllerce
burnumun ucunda hissettiren
günü aralayan ,
öznesini cebinden düşürmüş
boynunu yıkmış tüm’ce
belki ömrünce
elbet demiş elbet
gelecek vakti saati yakın
zincirlerini kırıp kırıp
birazda
gönülleri dergahından
zarsız ayırıp
birazda arsız
yırtıp yırtıp
gelecek
günü aralamadan
sil baştan olmadı
yeni baştan yapacak
belki de en baştan
kim bilir, yakındır
belki günün arasından
belki gecenin son vaktinden
belki gülün goncasından
belki busesinden
yakındır yakın
Sibel Karagöz