bütün istasyonlar tek tek
zamanın yorganından
düşmeden geçildi
sektirmeden
adalet bağırdı heyy burdayım
eski bir valizden düştüm
beni de alın beni de
kimse duymadı
nezaket hanım el etti
buradayım canım alsana beni
incitmeden
kimse duymadı
istasyonlar mı geçit
geçitler mi İstasyon du
bir garip yolculuktu
içtenlik soluk gride duman
sevgi vagon kolunda çiçekli bir mendil
saygı fötür şapkalarda güvercin tüyü
sevi uzak diyarlarda maviyle turkuazın öpüştüğü gök
kalmış camda bir el
vagonda soluğu kesik mi kesik
bir gazete
insanlar binmiş
insanlar inmiş
yada slaytlardan akan
resim resimde tren
trende bir ruhu gölge
o tren zamana asılmışta
son sapağa hiç girmemiş
o ruhu gölge hiç inmemiş
eski bir valizden
hiç saçılmamış
belki de hiç yazılmamış
boş bir defterin ruhu
sessiz çığlığıydı
geceye düşen gölge
Sibel Karagöz