Virüs nedir
Virüs, sadece canlı hücreleri enfekte edebilen ve böylece replike olabilen mikroskobik enfeksiyon etkenleri. Virüsler; hayvanlardan ve bitkilerden, bakterilerin ve arkelerin de içinde bulunduğu mikroorganizmalara kadar her türlü canlı şekillerine bulaşabilirler.[1]
Dmitri Ivanovsky‘nin 1892 yılında bir makalede tütün bitkisine bulaşan bakteri olmayan etkenleri açıklamasından ve Martinus Beijerinck’in 1898 yılında tütün mozaik virüsünü keşfetmesinden beri,[2] 5,000 civarında virüs türü detaylı bir şekilde tarif edilse de[3] milyonlarca türde virüs vardır.[4] Virüsler yeryüzündeki hemen her ekosistemde bulunan biyolojk varlığın en bol türüdür.[5][6] Virüslerle ilgilenen bilime viroloji denir ve mikrobiyolojinin alt uzmanlık alanıdır.
Virüsler, enfekte hücre içerisinde veya enfeksiyon sürecinde, virionlar ve bağımsız viral parçacıklar halinde bulunabilir. Bir virüsün tüm yapılarını barındıran tek bir virüs partikülüne virion ya da viryon denir ve iki ya da üç parçadan oluşur: (i) DNA veya RNA’dan sadece birisi olabilen viral genom ve genetik materyali taşıyan büyük moleküller; (ii) genetik materyali saran, koruyan ve başka işlevleri de olan kapsid denilen bir protein tabakası, (iii) protein tabakayı saran lipit bir zarf. Virüs parçacıkları sarmal (helikal), kübik veya karmaşık (kompleks) morfolojilerde olabilmektedirler. Virionlar ışık mikroskobuyla görülemeyecek kadar küçük yapıdadırlar. Ortalama bir virion ortalama bir bakterinin yüzde biri büyüklüğündedir.
Yaşamın evrimsel tarihinde virüslerin menşei açıklanamamıştır. Bazıları, hücreler arasında hareket edebilen DNA parçacıkları olan plazmidlerden, bazıları da bakterilerden evrimleşmiş olabilir. Evrimde, virüsler genetik çeşitliliği arttıran yatay gen transferinde önemli bir araçtırlar.[7] Virüsler genetik materyal taşıdıkları, üredikleri ve doğal seçilime uğradıkları için bazıları tarafından canlı kabul edilirler. Ancak canlı olarak kabul edilebilmek için gerekli bazı anahtar özellikleri (ör. hücre yapısı) taşımadıkları için virüslere “yaşamın kıyısındaki organizmalar” ve “kopyalanıcılar” denilmiştir.
Yaşamsal özellikleri
Virüslerin bir yaşam biçimi olup olmadığı ya da canlı organizmalarla etkileşime girip girmedikleri konusunda farklı görüşler mevcuttur. Virüsler “yaşamın kıyısındaki organizmalar” olarak tanımlanmışlardır,[8] genler, doğal seçilim yoluyla evrim, ve öz-montaj yoluyla kendilerinin birden çok kopyasını yeniden oluşturarak organizmalardakine benzer özelliklere sahiptir. Genleri olmasına rağmen, genellikle yaşamın temel birimi olarak görülen bir hücresel yapıya sahip değillerdir. Virüsler kendi metabolizmalarına sahip değillerdir ve yeni ürünler üretmek için konak hücrelere ihtiyaç duyarlar. Bu yüzden konak hücre dışında replike olamazlar Rickettsia ve chlamydia gibi bakterilerde konak hücrelerde çoğalabilir olmalarına rağmen canlı olarak kabul edilirler. Canlı kabul edilen hücrelerin çoğalmak için hücre bölünmesini kullanmaları, buna karşın virüslerin hücrelerde spontan olarak replike olmaları onların çoğalmasını canlı kabul edilen hücrelerin çoğalmasından ayırırken virüslerin, çoğalırken doğal seçilime maruz kalmaları nedeniyle genetik yapılarında meydana gelen farklılıklar, onları kristallerin özerk çoğalmasından ayırır. Konak hücrede virüs replikasyonunun, hayatın kökeni çalışmalarına katkısı vardır ve hayatın, moleküllerin kendiliğinden birleşmesi ile başlamış olabileceğini savunan hipoteze katkıda bulunabilir
Virüsün en çok bulunduğu yerler
genellikle bağışıkığı zayıf bünyelerde enfeksiyon hastalk olanlarda nefes darlığı göğüs hastalıkları gibi yerlerde çok bulunur en çok bulaşı byerler ellerdir
Virüsün bulaştırma mesafesi ne kadar olmalı
virüs ün her hangi bir mesafesi yoktur sadece tüberküloz veba hastalığında en azından iki metre uzak durulmalı insanlar birbirinden
Maske kullanımda nelere dikkat edilmeli
Maske Kullanılmadan önce eller güzelce sabunla yıkanmalı
Maske kullanılırken eklenilmemeli el dey diyse hemen değiştirmeli
Lastik kısımlarından tutulmalı
Sık sık değiştirmeli
Süresi maksimum en fazla kırık beş dakika olmalı
Tek başınıza kalınca maske kullanılmamalı odanın içi havalandırılmalı
Maske ve mesafeden önce vücut kıyafet etrak temizliğine dikkat edilmeli
virüs ün en çok bulaştığı organlarımız
İlk başta elden, gözden, saçtan, ciltten, burundan ve ağızdan sıkça bulaşıldığı organlarımız
Kullanılan maskeleri ne yapmalıyız
Ayrı bir tıbbı atık bidonu çöp kutusu yapılmalı ve imha edilmeli profesyonel kişiler tarafından
Birkaç soruyu cevapladım tabi ki bu kişiye göre değişir en güvenilir yok doktordan bilgi almaktır eskilerde söylenen bir söz vardı hayatımızdan çıkardığımız kişinin ilk doktoru kendisidir şimdilerde gözümüz kulağımız Avrupa da sağlık bakanımızda ona göre hareket ediyoruz tedavi arıyorsak şahsım adına diyebilirim ki kuranı kerim dir hadislerdir lokman hekimdir toplum olarak öyle bir hale geldik ki bilinçsiz her şeyi kullanıyoruz birkaç açıklama yetiyor maske kullanımı öyle bir sorun oldu ki insanlar birbirine tahammül edemiyor hakaret varışı sözler kavgalar ediyoruz kendimizi görmezlikten geliyoruz başkalarını görüyoruz sokaklar kaldırımlar her yer maske dolu her zaman karşımızdaki kişinin kurallara uymasını bekliyoruz maskeler gün boyu ağızda sigara içiyoruz diye çene aldı kollarda hızma rolü taşıyor bileklere takılıyor korona dan daha önce en tehlikeli virüs olan RİKA da böyle bir durum olmamıştı korondan 857 bin kişi öldü rika dan 2 milyar kişi öldü bu kadar kendimizi, kaybetmemiştik maske mesafeyi bu kadar sorun etmemiştik toplum taşıma araçlarında her gün bir vukuat sokaklarda apartmanlarda bir kavga cana saldırma aklımızda bez maskede bir buçuk metrede ama uyanlar oldukça az uyanların bir çoğu da psikolojik rahatsızlığa kapılıyor şahsım adına diyebileceğim ne kadar sık maske dezenfektan kullanırsak bağışıklığımızı zayıflatıyoruz cilt hastalıklarına yol açıyoruz etrafımda gözetlemelerime göre toplum sabun su yerine dezenfektan kullanıyor kişiler tuvalete giriyor elini yıkamadan doğruca dezenfektana koşuyor ve konuşma ahlakını dinleme ahlakını da bu arada unuttuk rencide edici şekilde konuşuyoruz ve davranıyoruz sağlık bakanı ilk başlarda maske mesafe demişti uyanların sayısı % onu geçmiyordu sonra cumhurbaşkanı maske mesafe temizlik dedi ve % 7 orana düştü
Sokaklarda cafelerde caddelerde hatta işyerlerinde maske tak diye karşısındakini kırıcı şekilde konuşan insanlar çoğaldı ve böyle konuşanlar kendileri kullanmadığını veya yanlış kullandığının farkında değiller toplum olarak önce bir psikolojik tedaviye ardında eğitime tabi tutulmamız gerekiyor bu arada eğitim derken üniversite diploması okumak değil bunlar öğretimdir şahsıma karşı öyle konuşmalar5 yapılıyor ki niye maske takmıyorsun diye başlayıp ukalaca konuşmalar yapılıyor ve bakışlarında küçük görme halini takınarak ben maskeyi en fazla 45 dakika kullanırım benim en çok önem verdiğim temizlik herkes bilir hz rabia nın veba hastalıklı insanların arasına girdiği ve bir müddet sonra vebanın kalmadığı görülür bunun nedeni temizlik abdest almak ve namazdır ama bizler mucize olarak nitelendiriyoruz toplumun arasında durmak yerine hızlıca gitmeyi yeyliyorum herkesin düşüncesine saygı duyarım lakin bende fazla ümit bağlanılıyor maskeye eller kirli burnunu oyna saçını oyna sonra maskeyi tak bu güzel mi virüs bulaşmazsa bakteri kesin bulaşır dünyada o kadar virüs çıktı rn n küçük can kaybımız 50 milyon ama bu kadar maske mesafe kullanımı abartmadık bilinçsiz kullanmadık sen aramıza 5 ile 6 altı metre mesafe koyunca virüs bulaşmayacak mı sanıyorsun yinede bulaşır bir insanın bir gün boyunca 2 ile 25 adet maske kullanmalı değişmesi gerekiyor buna uyanların sayısı 0 e bu virüs nasıl gidecek etraf kıyafet vucüt temizliği yok biz böyle gidersek cumhurbaşkanın dediği gibi 2023 değil 2030 kadar bilinçsiz maske kullanımı ile gideriz bir an önce blinçlenmeliyiz
Sadece belli başlı aynı fikirde olduğumuz doktorlar dinlenmemeli tüm konuşmalar demeçler önerileri dinlemeliyiz
Şahsım olarak son diyeceğim ilk önce TEMİZLİK TEMİZLİK TEMİZLİK KISA SÜRE KULLANIMLA MASKE MASKE VE DE MESAFE
ÖNCE EĞİTİM SONRA ÖĞRETİM VE BİLİNÇLENMEK
BİR OTURUP NE KADAR BİLİNÇLİ KULLANIYORUZ NELER YAPIYORUZ HATAMIZ NEREDE NASIL KONUŞUYORUZ DAVRANIYORUZ DİYE KENDİMİZE SORMAMIZ GEREKİYOR
VİRÜS NEDİR NELER YAPILMALI VE YAPIYORUZ HATAMIZ NEDİR DOĞRUMUZ NEDİR