Bir hilal uğruna! Yurdunu kanla boyamış kınalı kuzular. Yağmur yerine mermiler yağmış havada. Ne top ne tüfek kalmış bu ellerde... 276 kiloyu yüklenmiş Onbaşım. Hava kararacakken aydınlanmış birden! 18 sinde, 15 lilerin arkasından ağlarken analar... 90 lık nineler omuz olmuş tüm dünyaya. Son vatan parçası geçerken ele, tüm...

Topla tüfek kalmış akıllarda. Yediden yetmişe herkes koşarken ay yıldızlı bayrağına, yüreklerinde akan kan vatan olmuş. 18 martta gece , yıldızlardan küsmüş. Nusret gemisi düşmana karşı mayınla dolmuş. Kalemi olan esir askerler dağlara mezarını çizmiş. Kahraman olan şehitler ölmez olmuş. Vatanı için mayınla dolu...

Gel sarılalım da kıyamete kalmasın. Düğmeleri ilikleyelim de gözlerini yağmur kapmasın. Ağaçların kabuklarını soyup ismimiziyazayım da kalemimde ki kuvvet bitmesin. Gel sarılalımda yüreklerimiz inlemesin. Bülbüller şakıyınca ismimizi sevgimizdönsün dursun bu ellerde… Yağmur yağıncaismimiz bulutlara kazısında gözlerini almasın, bu sehir benden. Gel sarılalımda.

Gökyüzünde aramıştım, ben o gözlerini. Ellerimde bitecek çiçekler susuz kalmasın diye. Toprağa ekmiştim ben o aşkımızı, papatyalardan sana taç yapmak için. Oysa ki bu özlemim vurdu kirpiklerimle koruduğum aşkımızı. Ben hiç batıya yönelmedim çünkü, ektiğim güller vitamininden eksik kalmasın diye. Oysa ki bulutlar sana küser oldu, ayrılmadı hiç...

En deli kan akarken bedeninde, sonbaharda yaşa o zaman bu gençliğini. Güneş batıdan doğarsa eğer sağ tarafta ki omzuna bir sepet yükle. Akşam vakti kapın çalarsa gülümseyi unutma! Avuçlarına sıkıştırdıysan güzellikleri, umut dolu çiçekler açacak gönlünde. Sonbahardan sonra ki günde… Papatyalar masum masum sana bakıyorsa...