Eski ev sahibimin kızını anlatacağım. Kız çok kiloluydu, otuzlu yaşların ortalarındaydı ve kilolu olduğu kadar çok çirkindi de. Öyle ki fındık kadar küçük bir burun, ta gögüslerine kadar olan gıdısı, ucubeleri andıran çok ince dudakları, çil ve lekelerle kaplı yanakları.Kiloları yüzünden yürüyüşü o kadar komikti ki izleyen gülmeden edemiyordu. Birkaç yıl sonra kırklı yaşlara girecekti […]
Aşkım. Gizem’im. Aşkımız o kadar klişeydi ki, bu klişelerle yazıma başlamak istedim. Kim bilir belki de klişeler sanıldığı kadar kötü değildir. Nihayetinde bunun zevkini ikimiz de deneyimlemedik mi? Bu satırları yıllar sonra yazıyorum sana. Herşey bittikten sonra; yollarımız ayrıldıktan sonra. Bitmeyen tek bir şey var o da sana olan aşkım ve tutkum. Al sana […]
1 Devlet hakkında biraz yazmak istiyorum. Her şeyden önce şunu belirtmem gerekir ki; devletin kutsal olmadığı insan yapımı bir kurum olduğu; bu yüzden bizim yaptığımız diğer yapma kurumlar gibi herhangi bir kutsiyetinin olmadığı tezini ben de savunuyorum diyebilirim. Devlet varlığını nereden alır sorusuna cevap olarak; insanların örgütlenme yeteneklerinden aldıklarını söyleyebilirim. Anarşi içinde yaşamanın zorluklarından, kargaşasından […]