Düşünüyorum o halde varım diyen descartes ‘ ın bu sözü herkesin dilinde fakat ne kadar anlaşılıyor. Descartes’a bu sözü söyleten neydi hiç düşündünüz mü? İnsan düşündüğü için mi vardır yoksa varolduğu için mi düşünüyordur.felsefe tarihinin önemli dualitelerinden biriyle karşılaştık. Öncelikle düşünmek nedir diyelim.düşündükçe ne elde eder insan, düşünce menfaat için midir ?Menfaatten bağımsız düşünce yok […]

Ruhlar öfkelendiğinde yeryüzü aydınlanma yaşar, ruhlar hüzünlendiğinde yeryüzünde gerileme başlar, ruhlar yeryüzündeki koşulların bağlayıcı nedenini içlerinde taşırlar. İnsan öfkelendiğinde ruhun içsel terapisiyle etkileşim halinde demektir, öfkenin ardından yeni bir yol çizilir bu yol aydınlık yarınların İnşasında derin izleri beraberinde getirir.Ruhlar bedenin tılsımı gibi işlev görür ,ruhun bedene kattığı temel şey aydınlık ile karanlık arasında kalan […]

Bir istikametten diğerine gidiyoruz ,önce gördüğümüz sonra gördüğümüzden tabi ki farklıdır lakin önce gördüğümüz kendiliğin dinamik akışı sonrası aynı statik bir oluş.Artık önceyi kaybettik sonranın sisli havası bizi içine çektikçe yaşam yanılgısı başlıyor bizde ,öncelikde yaşam hakikatti sonralık sadece yanılgı verdi bizlere.Önceliğin bereketi ,sonranlığın kuraklığına bıraktı ‘BİZLERİ’… Reklamlar

Ben ekmeği bir dilsel metafor olarak görüyorum ,özellikle özgürleşme edimi anlamında ,özgürlüğü virtüel yapısından soyutlayan ,özellikle stirner ‘ın bireyci özgürlük anlayışının dışında bir yerlerde görüyorum.Ekmek koşulları olgunlaştırmak birazda gorki bu konularda aynamız ,özellikle ekmek,özgürlük,mülkiyet ilişkisi üçlü bağlamda düşünüldüğünde ,ekmeği kişinin kendini edimsel hürriyete kavuşturup virtüel alandan soyutlayarak toplumsal ilişkiler içinde yoğurması olarak betimlerim ,kişi kendini […]

Bir şeyi kavramak için duyusal izah tek başına bir zorunluluk olamaz onun bir mümküne ihtiyacı var çünkü ussal biçim duyusal bağlamı kaplar. Çünkü duyusal bağlamın içeriğinden koparak ussal tanıtlara varamazsın ama usun bağlamından çıktığında duyusal idrake sahip olabilirsin, duyusallık bir mecburiyet ussalık ise mümkiniyettir. Us mümkündür ama duyusala mecburuz, duyunun bağlamı olmadan hiçbir dolayımın içinden […]