KÜNYE - ben de yazıyorum, diyenler yazdı; biz siziz...
Kirpiklerim,mahpus, ürkek,kirli kuşların, kanatları gibi çırpınır,göğe, yıkanmış, arınmış kuşları, salar,her kirpik öpüşü , özgürleşen kanatlar,belki bağından kopan,kökler,maviye, mavi bir çırpınış bırakır,ya da ben çırpınırımda gökte, kanat,ben da kirpik,çırpınır çırpınır,durur,belki de…
Bir avuç tohum misali;Serpildik dünya tarlasına,güneş ısıttı, yağmurlar ıslattı,dönüm dönüm, tarlalardaduygular filizlendi, boy attı…Kimimiz toprağı bağrına bastıyeşile boyandı,Kimimiz de toprağa küsüp seyre daldı.Belki de hasılat vakti çok yakındı,O hâlde sabredenler,…
Bazen kırılır insan cama döner gönül kafesi Bazen incinir incecik dallarından Bazen diyemez tek bir söz Ama incinmiştir gonca gonca dökülür Açmadan kokmadan Belki mevsimsiz açmıştır Belki yalancı güneşe aldanmıştır…
Kars, uzun yıllar siyasi nedenlerle gidemediğimiz şehirdi.Kars’a gidebildiğimiz yıllarda çok modern bir şehir olduğunu gözlemleye biliyorduk. Örneğin şehrin imar planı mükemmeldi.Şehir merkezini çıktığınızda varoşlarda alt yapı sıkıntıları, yoksulluk kendini göstermekteydi.“Cumhuriyet…
Gidilmez, kuş uçmaz tenha yollardan,Zemheri kış bastıysa göğsümüze,Kurtlar ulumakta, sis çöktü köye,Ağır geldi buz gibi havalar bize.Ulaşmak çetin şu gidenlere,Pusu atmış soysuz, kör tepelere,Bırakmazlar gidelim sevenlere..Kavuşmak imkansız bekleyenlere.. Dağlar var…
Zaman çok çabuk geçiyor.Daha dün gibiydi seni ilk gördüğüm an.9 yıl oldu ömür böyle geçiyor.Kavuşturmaya yetmedi hiçbir duam.Kalbim inatla nasibi olmayanı seviyor. İnsan ilk sevdasını n’olursa olsun unutamıyorAklımdan çıkmıyor ellerini…
Derdin de sevdan da gönlümde,Sen başka yerde ben başka yerde.Hadi kalk gel 1.yılımızın şerefine.Yeniden dolu dolu bakalım birbirimize. İnan bu defa kıyamazdım o elleri itmeye.Öperdim seni,kokunu çekerdim ciğerlerime.Yenildim bir defa…
Çıkıp gelebilsem yanına,Anlatabilsem sevgimi bağıra çağıra,Son defa sarılabilsem sana,Öpebilsem gül kurusu dudaklarını doya doya.Ama adım atacak güç kalmadı ayaklarımda,Sevgim takılır boğazıma konuşamam karşında.Seni sarıp sarmalamaya yetmez artık kollarımda.İçim gider de…
Senden vazgeçersem ölürüm sanıyordum.Bir şekilde bağlanıyor insan hayata.Öyle böyle yaşıyorum.Ama kalbim hâlâ buruk sana. Sensizliği ölümle eş değerde kılıyordum.Ama baksana nefes alıyorum hâlâ.Olduk olmadık yerde gülüyorum,Sudan sebeplere ağlıyorum mesela. Öyle…
Belki bir daha kavusamayacagim sana,Ölsem ihanet etmeyecek bu sevdaya.Son defa gülsen bana,Kalbime çizerim resmini unutmam asla. Muhtacım İnanki ellerine,kokuna.Tek çare sensin bu hasta ruhuma.Ne olur son defa sarıl bana.Kör kütük…
Gökyüzü aydınlık parlıyor güneşi,Benim içimdeki sevda kasvetli,Dön diye bilmeyi çok isterdim İnanki.Ama dönmeyeceğini bilmek kalbimi incitti. İçimi yakıp kavuran sevgisizlikti.Beni ayakta tutan içimdeki ümitti.Ciğerlerime basa basa gitti.Her şeyi unutup başka…
Geldim sokağının başına,İçimde biraz korku biraz heyecan.Dönüp baktım sevgimizin yazıldığı evin duvarinaİçimde dolup taştı kıymetli sevdan. Eğildim diz üstü ağlamaklı gözlerle,Avuç avuç topladım sevgimi yerlerden.Gülerek geçerdik bu sokakta seninle.Nelerden geçtim,…
yollar, izler, hep seni gizler, belki de izler, ömür bu ya, baharlarda çiçek , kışlarda baharat, ve sana giden tüm yollar, bahar bahçe, begonvil, salkım salkım, üzüm, o üzümlerden üzüm…
az az yaşıyorsun içimde kahvaltım gibisin az simit az peynir çokça demli çay Ve bir var’mışlar unutuyorum yavaş yavaş seni azalttım tütünü çoğalttım bugün güne yokluğun diyeti ile başladım azımı…
Sevdam bir balıkçı kayığıydıOnun da bir tarafları çatlaktıDayanamadı alıverdi içe suyuKaraya vurdu buydu hazin sonu… Emre Vehbi ALKANŞiirbaz25. EYLÜL.2020 Reklamlar
mavisini kaybetmiş bir göğüm, açılıp kapanmaz, bir kapıyım, iki elimi , açmaktan vazgeçmiş, incir ağacıyım, ne rahmet beklerim, ne rahmet beni bekler, ne kilitli, ne şifreli , artık ben, mavisi…
Seyrediyorum tüm şehri parçalanmış umutların ardından, Anlatamıyorum lakin eylemlerimle gösteriyorum çaresizliği darmaduman sokaklardan, Konuştukça batıyorum sonu gelmez yalnızlığın âfâkında, Afitap değildir arayışım çehresine alışamadığım insanlarda . Neşter vurdukça açılıyor acılar…
Dilek ağacından, “3 elma değil de 3 damla yağmur yağsa!” Hafif kalırdı feryadını anlatmaya. Zira bu, Beşeri ilimlerin de ötesine geçen bir vaveyla. Oysa o, Kesirleri dahi eşit eder payı…
Ülkemizde duymadığımız veya üstüne durmadığımız birçok hastalık türleri sadece başımıza geldiğinde araştırma yapıyoruz yardım bekliyoruz hastalıklarla uğraşanları görünce ağzımızda sakız haline gelen bir kelime kullanıyoruz kendini acındırıyor onlar bizim gibi…
Her cana bir görev yazmış yazanlar,Beni dost uğruna köle yazmışlar.Şaha varmak için dağlar gezenler,Şeyda bülbül sayıp, güle yazmışlar. Susuz yürekleri dağlarken Fırat,Mazluma çaresiz ağlarken Fırat,Bir yudum vermedi çağlarken Fırat,Şehitler şahını…
Sen şimdi gittin ya Damla damla düş-tüm Sen şimdi gittin ya Ben benden gittim Sen gülümsüyorsun ya Gülümseyen güller dolandı Toz pembe hayallerime Sarıldı öptü öptü Kapattım gözlerimi Daldım düşlerimin…
bütün istasyonlar tek tek zamanın yorganından düşmeden geçildi sektirmeden adalet bağırdı heyy burdayım eski bir valizden düştüm beni de alın beni de kimse duymadı nezaket hanım el etti buradayım canım…
orman kollarını çocuk gibi açmış nefesimi kucak kucak sarmış görüşe çıkmış gibi bacaklarım üç yaşında hoplaya zıplaya ormanın yolunu deviriyor kuşlar şakıyor köpekler havlıyor gün doğumu aldırış etmeden gözümü açıyor…
Aylin’in odasının penceresi yoktu. Ölmek üzere olan bir ışıkta otuz beş gündür yaşıyordu. Ha öldü ha ölecek bir ışık ne kadar aydınlatabilirse penceresiz odanın ışığı da o kadar aydınlatıyordu. Aylin,…
İki kelime, iki isim.. Yarısı ‘SEN’sin Yarısı ‘BEN’im.. İzleri avuçlarımda kalmış el yazımda gizlisin… Vazgeçilmezim.. Özlediğim.. Doyamadığımsın… Zihnimi esir eden… Aklımı bulandıranımsın… Saniye … Saniye yok oluşumda… Gelmek bilmeyen zamanımsın… Gelmeyeceğine inat bekleyişim, Hep sende kalışım, sabahı zor edişim, akşamın…
Göremezler… Kalbindeki elmasa erişemezler Çözemezler… Onun bir düşü var ki asla bilemezler Onu nasıl sevemezler… Bilemezler… Hiç sevemezler…” Nasıl bir şarkıdır bilirsin… “bana özel”… Görmediğimiz gizlerin ortasında başladı her şey.…
ÇÜNKÜ BENİM ADIM AŞK’TI SOYADIM SEN ÇÜNKÜ BENİM ADIM SEVDAYDI SOYADIM SEN ÇÜNKÜ BENİM ADIM ÖZLEM’ Dİ SOYADIM SEN ÇÜNKÜ BENİM ADIM BİZ’Dİ …
Hani, duaların benden yanaydı,Kabul görmedi can, nazarlardayız?Çileymiş, hani ya gülen dünyaydı,Darılma dost inan, nazarlardayız. Dünya kurulalı beri vefasız,Kim sefada, kimler gülmüş cefasız,Sultan Süleyman mı olmuş tasasız?Sen yine öyle san, nazarlardayız.…
Yazar: Devrim AKTÜRK 21. Yüzyıla girdiğimiz günden bugüne hem sosyal yaşantımız hem de kendi düşünce ve fikirlerimizde misyon – vizyon yönünden büyük değişimler yaşanmakta. Yaşanan bu değişimler bizi bir yandan…
Bugün buralar çok güzel Eski yük treni kadar ağır geçen dertleri çekmeceye kaldırdımMahalle de insanlar öyle de böyle de ayrı güzelİçlerinde hiç sayamadığım kadar kötı varsa daYumurtanın akı da olmasa…
Uygumayi cep telefomunuza uygun şekilde indirmek için, 1. Buraya tiklayarak kullanıcı adı ve mailinizi yazınız. 2. WORDPRESS MOBİL UYGULAMA EDİNMEK İÇİN TIKLAYINIZ… 3. Telefon numaranızı girerek telefonunuza özel uygumayi indirebilirsiniz.…
Kitap gibisin sevdiğim Kokun yapraklarıÖmrün sayfalarıSesin ise huzuru andırmaktadır. Bir baştan başka bir başaHer bir sayfanda farklı konularaNotlarında yeni maceralaraVe güzel hikayelere sürüklüyorsun. Kitap gibisin sevdiğimYazar seni yazmakMatbaa basmakOkur ise…
Annem…Dağların ardı iyi, hoşEteklerin boyu gülüstanKonuştuğu an bir anlık hoş dünyaBenden yarım yaş daha büyük ablamSofrası daha hiç bilmediğimiz derde deva Bugünde onun şerefine…Kadın ne çok dert çekti… Annem…Tencerede kaynattığı…
un elenmiş, elekte rafa kaldırılmış, geride kalmış, her ne varsa, şimdi, unumdan, belki, kumumdan, tuzsuz ekmekler, sıralanmış sineye, ne yiyeni , ne yiyesim var, un elekte, el de, bellek de,…
keşkeler,öyle anlı ansız , çokça da kapısız, öyle paldır küldür, geliyor, öyle bir anda, saatlerin, sanisesi milim oynamadan, darma duman ediyor, enkaz içinde, koyup koyup , bir de, dönüp dönüp,…
GEÇMİŞ OLA Keşke demek için bile geçtir vakit, Bir bakmışsın, tan elini vermiş , Bir bakmışsın, çekmiş, Vakit, saatleri, evire çevire, Ellerine, tutuşturmuş, Sen, aklına hangi vakit, değdirirsen keşkeleri, Bile,…