SOLUM SOĞAN
hep bu saatlerin maktulüyüm, hep bu saatlerde kıyım kıyım, kıyılıyorum… o her yemeğin olmazsa olmazı, soğan cücüğü, en kurusundan, en…
hep bu saatlerin maktulüyüm, hep bu saatlerde kıyım kıyım, kıyılıyorum… o her yemeğin olmazsa olmazı, soğan cücüğü, en kurusundan, en…
ortalık çayır çimen, kısraklar, coşuyor, esaretin kişnemesi, çınlıyor, bardaktan boşalırcasına, yeşile , morun morun maviye, kara kara gölgeler, çiziyor, ben…
Eksi on yedi sokaklarYol uzunIssızİzbeBen kimsesizNeye yanayımNeye sarılayımSen yoksunBen yine kimsesizİçimde ki kor öyle yanıyor kiHer adım içe sarıyorAnılar içimde…
Gülüşümdü kuruyan dudak mesafesinde kar tanelerini kıskandıran ağıtgönlümde bi çerçeve çiziyorumHasretineÇıkmaz sokak sınırları sen müebbeti benHüznün gözyaşları günün içinde burkula…
“Dükkan’dan Dünya’ya GÖNLÜMÜZCE” Harika Ören Yazdı Yazı Dükkanı, Sosyal Medya Facebook üzerinden kayıp yazar kuşağını edebiyatımıza kazandırmak için “Edebiyat’ta Yeni…
herkes herkesi sever miydi ?ya da sevmeli miydi ?büyük ihtimalle inatçı uçurumlardan,daha inatçı keçilerin inadıydı,yoksa bu kadar inat neden,illaki sevmeli,ya…
Ben öyle gülerim Ki ;odundan biçilmiş kaftanım ;duvardan düşmüş cemalim;Çarkın terkisine ivme katan kahkahalarımıkimse duymaz …gözyaşlarımın inim inim inleyen sesini…
bugün sarılmanın günüymüş,düşündüm,insan insana sırtını dönmüş,insan insanı keser olmuş,o damdan,bu bacaya,sırlar yürümüş,ağacı kesmişiz,çocuğun elinden hayallerini sökmüşüz,ilmek ilmek,kadını ekşi elmalar gibi,bir…
Hüzün denizin , harflerin kulaçların boğuldun, boğulacaksın… Artık yetmedi mi ? Bitmedi mi ? Mevsim geçmedi mi ? Güzü çıkart…
kelimelerin de bir dili ,özün de bir hüznü,gözün de bir vuslatı,vardı elbet,vardı vardı da,benim sana ,diyeceklerim bitti,ya da yitti…kuş oldu…
nerede,bir özleme,bir kucaklaşmaya,rastlasam,içime , kar düşer,içimdeki özlenenin,belinin kırılışına,volkanların patlayışına,dirhem dirhem,eriyişime,içimi yakan lavların,eriyiklerine tanık,olurum,nerede kalır özlem,nerede silinir bu mazi,bilinmez,çok bilinmeyenli bir…
bir anı daha koyduk ,kum saatini sessize alarak,yelkovanı akrebi zembereğinden kopararak,güneşi ay’ın koynuna bırakarak,takvimden bir yaprak koparken,yeni bir tarihi kelebeğin…
hayat,hadi adımlarım da yürüormanlar gibi sar, sarmalabir kuru dalda, tomurcuğa,bir solgun yaprakta suya,can verir gibi, kucakla,bir kez de ısıt,fokur fokur…
bu kaçıncı bahar bu kaçıncı güz saymadım baharları avuçlarından öptüm güzlerin yağmurlarına mendil oldum yüreğim içli bir serzenişte rüzgar tozunu…
güldüm dakikalarca,sustum senelerce, O gözlerde öldüm öldüm,dirildim, sevdim,çok sevdim, itirafsız, sır gibi, aynalara bile söyleyemediğim, itiraf edemediğim, yakan sevdam, tarifsiz…
mahallenin eski damları murçlarından konuşur kulak verdin mi hiç!!’ o aşınmış eşik kaç sevdaya ayak olmuş o dökülmüş pervaz kaç…
bugün hangi zamanın hangi susmuş yılı sadece insanlar canlılar susmamış doğada susmuş binalar da susmuş güneş saklanmış yel el olmuşta…
karlar , karlamaya, damdan, ateşe, ateşten, avludaki eşeğe, kar’a bir örtü, serdi, sanki, sanki, çocuk ruhlar, geceden, tak tak, kapıya…
içimde bir yerlerdesin, belki hücremde, belki orta kulakta, bir çekiç, bir örs, çenebaz, belki çenesiz, harfi harfe çarpıp, olmadı bölüp,…
kör desem değil, sağır desem değil, dilsiz desem değil, ne ola ki ! vurdum duymazlığın, bu kadarı, ne ola ki…
asiydim tüm’ce anlamınıza lehçenize , devrilmiş cümlenize arsız kediler ciğeriyle kuyruk sallar utanmaz çocuklar mahcubiyeti duvara asar diliniz dökülür göğüm…
… Gözünün içine baka bakaBir tomurcuk gibi büyütürsünUnutursun yaşamayıUnutursun zamanıUnutursunSonra bir gün gelirKıyamadığın kıyarHem de kurşunsuz koşulsuz şartsızTek bir sözleTek…
bir sabah, bir sabahın elinden tuttu dünleri de arasına kattı yarınları da düş torbasına attı yağmur yağdı toprak sustu kar…
geceyi gökten kopardın yıldızları gözden söktün hortumu sesine doladın yeri yerinden çıkarttın beni ,beni iki sessiz harfin arasına soktun “GİT”…
… geceden sardım çıkınımıacı bir tebessümünçatlak gamzelerindenyağmurlar dökerekkırık bir ekmeğinhüzzam hissesindenana sütüyle karılmışekşi peynirindenmayası ekşisuyu acıyaşamı sığdırmışsoluk gri aynaların aksinesırlar…
geçmiş gelir mi ? ya da , geride kalan özlem, ya da , bir çift gözde, alınan nefes, ya da…
aslında ben, ben! bir kibrit çöpü kadar kısa, bir orman gibi hasret, hasret türkümde, kan yel olur, dolanır duraklarını, kan…
soyut sevdalar bahara bulaşır da yel olur sihirli sihirli değer değdiği yeri yakar sanırsın ki sever bir seni, bir sana…
seni azaltamadığım seni sabahın aymayan saatlerinde köhne bir lavaboya asmışlar her köşesi sen bağırıyor yine bir düş arifesi deyip deyip…