Loading

Dursa saatler, işlemese zaman / Ne zaman? / Huzuru mutluluğu yakaladığın an /  İşte o zaman, bir başka olur yaşaman / Ya ahiret, ona da karışmam

 

*

Ağır olsa da şartlar, güzeldi o eski anlar / Hiç cin fikirlilik yoktu saftı duygular / Bir başka idi akrabalıklar ve çocuklar / Ya şimdi, arada dağlar kadar fark var

 

*

Her gün bir sevdiğimizi kara toprağın bağrına tevdi ediyoruz / Diğer taraftan bir karış menfaat için birbirimizi yiyoruz

 

*

Bir kor gibi saplanmışsa yüreğine / Kaldırıp atmak istersin, geri döner yine / Azad olmak mı? Şimdilik nafile / Ya yarın, kim yaşaya, kim öle, kim bile

 

*

Şu âlemde,

Kiminin ahireti hüsran kiminin dünyası / Kiminin de hem ahireti hem dünyası / Acep hangisi, en karlısı?

 

*

Hani bir sözün vardı, / Bir kahve içecektik seninle / Parkta ki Koca Çınar altında / Yanında sen kurabiye ben ise künefe isteyecekti / Bak yaş artık kemale de erdi / Şeker tansiyon kolesterol bende / Belki bunların iki katı da sende / Daha ne zaman içeceğiz, söyle / Dedi: Her şey zamanında güzelse / Demek bizim hatamız da erteleme

 

*

Yüksünmeden 9 ay 10 karnımda taşıdım seni ben / Olmaz mı yavrum, sen de şimdi beni azıcık gezdirsen

 

*

Derdimle hem-hal ol dedim olamadı / Halimi arz eyledim anlamadı  / Sonra çekip gitti, / Nereye mi? / Ben de bilmiyorum. / Çünkü bir daha bu mekâna uğramadı, / Çoluk çocuğunu arayıp soramadı, / Galiba bizi terk etti / Yeni birini buldu  / Ve rahatladı, kurtuldu

 

*

 

Dedi: Sana geldiğimde sapa sağlamdım  / Şimdi hastalıklar içinde bi çare kaldım / Vebalimi günahımı aldın

 

*

Anne – baba çocuklarını büyütür / Gün olup kırt kanaat zor geçinir / Lakin sizden bıktım deyip yüksünmez / Fedakarlık hep kendisinden olur, eksilmez / Ahirde çocuklar anne babalarına kerhen bakar / Sabır deposu zamanla bir bir  boşa akar / Boşalınca da depo merhamet kalmaz surat asar / Yaşa nasıl yaşayabilirsen evinde  / İstersen, hey gidi eski günler hey, de

 

*

Büyükler çocuklarım hep yanımda olsa der / Çocuklar annem – babam bizden uzak kalsa der-

 

*

Bir bardak su getir deyince şimdiki velede / O da diyor: Kalk peder sen getir, ben de içeyim ver de

 

*

‘Dosttan gelse de bazen dokunur iğneli kelam / Allah herkesin niyetine göre versin vesselam

 

*

Aynı köşede her gün yaşlı biri oturur / ‘Allah rızası için bir ekmek parası der’ durur / Gerçekten muhtaçsa, tüm mahalle sorumlu olur / Yok alışkanlıksa, bu kadar yüzsüzlük kimde olur?

 

*

Bugün Cuma hutbesinde dedi hocam  / Cennete gider, annesi-babası kendinden razı olan

*

Bal:
Kovanda ayrı, kavanozda ayrı
Tabakta ayrı, damakta ayrı
Gül:
Dalda ayrı, elde ayrı
Dost:
Makamda ayrı, emeklilikte ayrı
Kardeş:
Dünde aynı, bugün de aynı, yarın da ayrı
Ölüm:
Elde ayrı, bende ayrı
Evlat:
Dünde aynı, bugün de aynı, yarın da olur inşallah aynı

 

 

 

Reklamlar

By MAHİR ODABAŞI

1966 yılında Çorum ili Osmancık ilçesi Seki Köyünde doğdu. İlkokula köyünde başlayıp daha sonra Ankara Çankaya Mithatpaşa İlkokulundan 1977 yılında mezun oldu. 1985 yılında Kargı ilçesinde memuriyete başlayıp sırayla Osmancık ve Mecitözü ilçelerinde 2001 yılına kadar görev yaptı. 1990 yılında İşletme Fakültesini bitirdi. 1991 1992 yılında Ankara Mamak Muhabere Okulunda kısa dönem olarak vatani görevini yaptı. 1990 - 2000 yılları arası çeşitli ilköğretim ve liselerde dışardan İngilizce ve İlk Yardım derslerine girdi. 2001 yılında açılan Sivil Savunma Uzmanlığı sınavını kazanarak Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğünde göreve başladı. 2019 yılında, ikinci üniversite olarak Atatürk Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Okulunu bitirdi ve C sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı belgesini aldı. Halen İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Sivil Savunma Uzmanı olarak görev yapmakta olup, evli ve 2 İlköğretim Matematik Öğretmeni babasıdır.

Bir Cevap Yazın

KÜNYE ONLİNE sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et

KÜNYE ONLİNE sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et