Loading

Doktor, benim reçeteme sadece sevgi yaz / Çünkü tüm dertlerin dermanı ondadır / Peki ya, benim yazdığım diğer ilaçlar / Onlar da sadece bedeni oyalamadır

 

*

Şükürler olsun ki, Allah’a / Bugün de ulaştık sabaha / Kah gülerek, kah ağlayarak / Selamlıyoruz topyekün herkesi / Sucu bucu diye hiç ayırmayarak

 

*

Vakti evvelinde bilemedin ise kadri kıymeti / Vakti ahirinde altından yapsan işe yaramaz heykeli

 

*

Kalmamış memleketin tadı düzeni / Baktım da, selam azalmış soran azalmış / Sıkılıp da arz eylesen dosta iki meramı /

Sanki parayla satıyorlar, kelam azalmış

 

*

Kalmadı artık o eski aşklar / Şimdi daha başlarken bitiyor / Herkese sosyal medya yetiyor / Örnekler çoğaldı, birbirini itiyor

 

*

Oturdum balkona seyrediyorum yolu / Arabaların kimi boş kimi geçiyor dolu / Değişti artık insanların sağı solu / Mekân aynı, makam ayrı olduktan sonra

 

*

Aha bitti yaz geldik sonbahara / Havada sisli, görünmez manzara / Sende anlarsın bir gün be evlat / Ancak anne baba olduktan sonra

 

*

Dün bölerdik ekmeği, ortadan ikiye / Yarısı senin yası benim di be gardaş / Hal hatır da sorardık arada sırada yine / Yarısı senden yarısı benden be gardaş

 

*

Duydum ki geçmişsin bizim şehirden / Bir acı kahvemizi bile içmeden / Sakın mazeret beyan etme bana / Çünkü arzu eden söz geçirir zamana

 

*

‘Dava’ haktır ‘dava’ olursa / ‘Dava’ yoktur, ‘davadan’ yolunu bulursa / İki elim yakasında olur, hakkımdan aldıysa / Saygım sonsuzdur davaya yoksa

 

*

Muhtaç olup evinden çıkmaya dur bir / Bir daha dönmezsin geri, yaşlılık böyle bir haldir / Geçer kalan ömrün, az orada, az şurada, az burada / Sonra falan da gitmiş derler, salan da duyulur da / Kimi vah der, kimi de zavallı kurtulmuş der / Sen keşiğini savarsın, beklesin ölümü sıradakiler

 

*

Eskiden köylerde olurdu terek / Şiir yazmak için ilham gerek / Vermez isen ilhamı bilerek / İki elim yakanda olsun / Kıyamete denk

 

*

Sevdiklerin gidecek üzüleceksin / Sonra sen gideceksin üzülecekler / Sonra da yenileri eklenecek / Ya önceki gidenler/ Onlarda silinecekler

 

*

Ey Avrupa!

Ne vur dediğin belli ne de dur dediğin / İslam düşmanısın tek bildiğim / Öyle olmasaydın, binlerce çocuk ölür müydü her gün / Şayet gerçek olsa idi her dediğin

 

*

Sakın ola takılma kişilere / Onlar gelir durar ve gider / Ama takıl yapacağın işlere / Çünkü o bakidir kıyamete kadar

 

*

Sordun mu hiç, ne haldesin diye / Belki de bilmediğin haldeyim ben / Kabuk bağlamış olsa da açtığın o yara / Unutma ki kanattığın yerdeyim ben

 

 

TAVSİYE: 50 yılın birikimi olan, muhtevasında 660 adet farklı nükteli nasihatin yer aldığı Mahirane Söylemler ve –hikâyeden şiire sızan- Susamak ve Depremle Yaşamak kitaplarımı mutlaka okumanızı ve evlatlarınıza okutmanızı samimi olarak tavsiye ediyorum. Yukarıdaki telefondan iletişime geçerek, benden imzalı olarak veya Osmancık’ta Topçuoğlu Mağazası’ndan temin edebilirsiniz.

 

Reklamlar

By MAHİR ODABAŞI

1966 yılında Çorum ili Osmancık ilçesi Seki Köyünde doğdu. İlkokula köyünde başlayıp daha sonra Ankara Çankaya Mithatpaşa İlkokulundan 1977 yılında mezun oldu. 1985 yılında Kargı ilçesinde memuriyete başlayıp sırayla Osmancık ve Mecitözü ilçelerinde 2001 yılına kadar görev yaptı. 1990 yılında İşletme Fakültesini bitirdi. 1991 1992 yılında Ankara Mamak Muhabere Okulunda kısa dönem olarak vatani görevini yaptı. 1990 - 2000 yılları arası çeşitli ilköğretim ve liselerde dışardan İngilizce ve İlk Yardım derslerine girdi. 2001 yılında açılan Sivil Savunma Uzmanlığı sınavını kazanarak Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğünde göreve başladı. 2019 yılında, ikinci üniversite olarak Atatürk Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Okulunu bitirdi ve C sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı belgesini aldı. Halen İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Sivil Savunma Uzmanı olarak görev yapmakta olup, evli ve 2 İlköğretim Matematik Öğretmeni babasıdır.

Bir Cevap Yazın

%d