
Silmek isteyipte silemediğim en beceriksiz şiirimsin.
Her satırda ilmek ilmek boğazıma dolanan,
Ellerimi yazmaya zorlayan vebalı bir hastalık misali…
Saatlerin kimsesizliği gösterdiği vakte denk geliyor sancılı özlemin, Ete kemiğe bürünüyor suretin,
Ummadığım yerden kalbimi delip ruhuma batıyor ellerin..
Zifiri duvarlar ördüm sığınaklarıma kapattım yürek yollarımı,
Senli resimlerde söndürdüm gülen gözlerini,
Bir çakmak ateşinde küle döndü her zerresi,
Evvelce zaman önce göğsümde yaktığın aşkın meşalesi. Küçücük bir dalgaya yenilip alabora oldu umutlarımızı taşıyan gemiler.
Heba oldu gençliğimiz.
Unutuldu tüm maziler ve masallarda kaldı bizi bekleyen güzel günler…