Tesirli bir kıvılcımdı sevgi ait olduğu kadar varsa yoksa zikri de fikri de bir olan dervişin içtimada geçem ömrü ve öyküsü iken şiirler önsezilerin rahmetinde sığınmak merhametlilerin en merhametlisine.
Üzgün duvarların yalıtılmışlığında saklı şair
Aşkın endamlı koridorunu bir ömür
Arşınladığı kadar
Kabrine yakın hissettiği bir şarkı gibi
Söylemekten imtina ettiği
Gizin izinde tecelli eden ansızın
Kararan göğün yağdırdığı rahmeti
İçine ta içine çeken
Vebalıydı bazen sözcükler
İnsanların kat ettiği yoldan ayrı düşen illa ki şair
Sızısı sızan yürekten ve kordan heceler
Gecenin zifirine tanıklık eden meali yaşamın
Bazen bir ırgat gibi
Bazen izbelerde saklı bir hecenin zikrettiği
Temaşası yüreğin tebessüm ehli
Sevdanın özlemine sadık matemi
Arzı endam eden yeni güne bağlı
Umudun sağdıcı iken sarmalında acının
Saklı tutulası nice duygu
Varsın olmasın ederi şairin ruhunun
Kehanet erbabı kimi insan
Azık bildiği güveni boca ettiği kadar ihsan
Yüklü mevsimi katık eden sabrına
Dirayeti ve direnci sınanırken şairin
Azat edileceği günü özlemle bekleyen
Şahikası sözcüklerin
Şah damarından yakın olana meyyal
O mizansen ki saf tuttuğu
Sandığı tıka basa dolu acılarla
Hüzne gergef
Aşka yastık
Yalnızlığa edemediği veda…
S/üzgün yüzünde asılı bir hayalin da mecrasında saklı
Kayıt dışı bir esaret olsa ne ki hüzün?
Meylettiği kabri ve kabir azabını
Yaşarken yaşadığını da bilemedi hiç kimse
Ve şair bilediği kadar kalemini
Bileğinin gücüyle baş koyduğu yoldan da yok iken dönüşü
Dökümlü eteklerinde kaderin
Seyyah ruhundan firar eden bir gölge belki de
Kendine ettiği kötülüğü kimse de yapamazken
Kınalı yapıncak dününün üstü sıkı sıkıya örtülü
Hazzın haiz olduğu coşku değil asla
Umudun fıtratı ve hayallerin sağanağında
Islanan mendili asla yetmedi yaşlarını silmeye
Yasa muadili her yas
Yaşı kemale eren dervişin saklı dergâhı
Ötüşen umut kuşlarından hallice
Parmaklıkların arasından uçuşan saçları
Ve rüzgârı büyüten günbegün
Geçimsiz addedilen şu hazan mevsiminde saklı…
Bir yaprağın tininde
Damarında saklı kanı sözcüklerle değiştiren
Bir keşiş gibi meramını dillendirdiği
Sadece ve sadece Rabbine
Nasıl ki merhameti ve hikmeti engin
Arsızca sevdiği umudu ve özlemi
Dikiş tutmasa da benliği
Miadı dolana değin saklı tutacak umudunu
Yeşeren ve yaşaran gözlerindeki yıldızlar
Ufka bandığı aşk ve aralıksız yağan sağanak kadar
Sarmalında hidayetin baş koyduğu yoldan da dönüş
Yok iken geriye
Geri geri gitse de bazen ayakları
Hüznün resitalinde sürgün edilmiş
Bir göçebe gibi
Aşkın ve hüznün hoyratça içine estiği…