Denize kıyısı olan birkaç insan da ben tanıdım.
Gün ışığından yansıyan, neşeli, nice günaydınlar duydu kulaklarım.
Olağanüstü hırçınlıklarıyla, yeri göğü inletenleri gördü, kısılmış gözlerim.
Kimi zaman, dalgaların hayran bırakan sesinin, gökyüzünde masumca kanat çırpan kuşların, uğrak yeri oldu kırık kalbim.
Orhan Veli söylemese ben de bilmezdim ”şarkıların bu kadar güzel, kelimelerinse kifayetsiz olduğunu, bu derde düşmeden önce.”
Dünya bir han, konan göçer ama kimse ne derdini bulmadan ne de kalbi dolmadan ayrılır bu handan. Eskiler, eskiden ”dert ile yoğrulan çabuk pişer” dermiş. Piştiysek bir şekilde hallolur da henüz yoğruluyorsak vay halimize…