Ellerimiz ellerimize değdi toprak oyuncaklarda
Uzun soluklu bir yola çıktığımız hiç bilmedik
Sarıverdi parmaklarımız kazmayı keseri tokmağı
Koyduk iç gönümüze terkedemedik birbirimizi
Yeniden yarattık dünyayı aldığımız yerden
Yoldaşımız oldu emeğinize göz koyanlar
Kulağımızda müzik çekiç sesi kuzu melemesi
Koynundaydık soğuk sıcak boş tencerelerin
Bizim de olacak zannettik ürettiklerimizden
Diktiğimiz gökdelenlerin her birinde evimiz
Birikecek sanırdık terimizden süzülenler
Bölüşecektik güya Halil İbrahim sofrasında
Çullandı haramiler gül kokulu emeklerimize
Boyun eğdik afralara tafralara semerin çuluna
Düşürdü yoksulluk kavgayı,ayaklar altına
Kendimizden bildik başa gelen ne varsa
Muharrem Akman/Zonguldak
30/05/2022