Hani ağlamazdın bir kız gibi?
Git derdim, karın ağrın başlardı
Penceresi dahi olmayan gönlümüzde
Dağlar parçalanırdı
Esirdik her dik duruşumuza
Mağrur bakışlı hayatımızı
Bir sabah selamıyla
Bağışlamıştık ayrılık yurduna
Sonra…
Gün doğumuna her bakışında
Rüzgarlar celladın olmuş
Nefesin, boynuna doladığın nefesin
Hıçkırıklarla aynı masada
Sen düşünceli, oturduğun masa düşünceli
Bedbahtlığın kuyusunda,
Kimsesiz…
Saklanmalar manasını bulmuş
Bir tutam yağmur damlasında
Ağlamazdın bir kız gibi
Hani yarpuz kokulu gülüşlerin?
Reklamlar