Osmanlı Devleti’nin çok zor zamanlarıdır. Osmanlı Devleti artık o eski gücünü kaybetmiş, son yıllarda yaptığı savaşları sürekli kaybetmiş, Avrupa devletlerinin karşısında hasta adam diye nitelendirilmeye başlanmıştır.
Başta medreseler olmak üzere devlet kurumları bozulmuş, devletin otoritesi önemli ölçüde zayıflamış, başta başkent İstanbul olmak üzere her yerde düşman devletlerden de maddi destek alan eli kanlı ,yasa dışı örgütler türemiştir. Bu örgütler güçlerine güvenerek her türlü hırsızlığı, cinayeti, haksızlığı, zorbalığı işlemektedirler. Masum halkın canlarını, mallarını, ırzlarını koruyacak güçleri kalmamış, açlık, sefalet, fakirlik, ümitsizlik her yerde hakim olmuş vaziyettedir.
Bu ortamda Osmanlı Devleti Ordusu’nda subaylık yaparken son savaşta koluna ve göğsüne isabet eden kurşunlar yüzünden yatağa düşen Eşref Bey yatağa bağlı kaldığı zamanlarda vatanın vahim durumu üzerine derin düşüncelere dalar, çare olarak ; tedavi olduktan sonra en çok güvendiği bir grup arkadaşıyla beraber vatansever bir örgüt kurup içteki bu yasa dışı örgütlerle mücadele etmeyi bulur.
Eşref Bey tedavi olduktan sonra ordudan istifa eder ve düşündüğü gibi kendine yakın hissettiği biri kendisi gibi eski subay, birisi bir devlet kurumunda çalışırken iftira sonucu işinden atılan eski katip , diğerleri ise küçük çapta esnaf olan bir grup arkadaşını tek tek bulur ve onları ikna ederek örgüt kurar.
Arkadaşlarıyla harap bir evde yaptığı ilk toplantıda halkın karşısına kabadayı kılığında çıkma kararı alırlar ve örgütün ismine ‘’Kabadayılar ordusu’’ İsmini koyarlar. Sonra da aralarında yeminleşerek devlet ve halk düşmanlarıyla mücadele etmeye başlarlar.
Eşref Bey arkadaşlarına silah kullanmasını en ince ayrıntılarına kadar öğretir. Kabadayılar ordusu isimli bu gizli vatansever örgüt yıllar boyunca düşman örgütlerin mekanlarını tek tek basıp örgüt başlarını ve bu örgütlerin önemli adamlarını tek tek temizlerler. Bazılarını öldürürler, bazılarını da tehditle ülke dışına çıkmak zorunda bırakırlar.
Bir süre sonra İtilaf devletlerinin işgalleri başlar. Eşref Bey ve örgütü kabadayı kılığında birkaç İngiliz askerini de öldürür ve bunun üzerine İngilizlerin baskısıyla haklarında yakalama kararı çıkarılır. Eşref Bey’e gizli olarak askerde bir süre komutanı olan Mustafa Kemal Paşa’dan Milli Mücadele Hareketine katılması için mektup gelir.
Bunun üzerine Eşref Bey ve arkadaşları bir gece vakti Anadolu’ya giden bir yabancı yardım kuruluşu aracıyla gizli olarak Anadolu’ya kaçarlar ve Milli Mücadele Hareketine katılırlar.
Abdullah CENGİZ
