Bir teselli idi yasakların yavaş yavaş, hayatımızdan çıkmaya başlaması. Sonra bahar gelicek çiçekler dallarını incecik yerlere serecekti. Beklenen hayaller gerçekleştirilecek, piknikler yapılacak, topunu alan çocuk park ve bahçelere kosacaklardı. Mart gireli dört gün oldu yasaklar henüz kımıldamadı bahçeler çocuk seslerine bürünmedi, piknik sepetleri hala raflarda. Bir yağmur sabahı uyanıp pencereye yöneldim, elimde kırmızı papuclu kızın kitabı eşliğinde sonra bir minder ilişi verdi gözüme önce yavaşça alıp kenarına oturup sessizce pencereyi okşayan yağmur damlalarını izlemeye koyuldum. Sonra iki satır okumaya koyuldum. Günün yorgunluğu ve ferahiveti üzerime çökmüş olmalı ki, uyuya kalmışım. Bahçede oynayan çocuklar malesef kuzular sardı etrafımı. Sonra babam elinde en sevdiğim şekerli elma ile çıkıverdi karşıma. Üzgün değildi gülümseyerek yanıma oturdu saçlarımı elleri ile okşadı beni özlemiş gibi idi sıkıca sarılarak yanağıma bir buse kondurdu ve iki satır soz ile buhar olup gitti. Gülümse Evladım. Seher Doğan