Bana olan o bakışını hiç unutmadım, bana aşık sandığım kalbini hiç unutmadım. Bana olan sevgini sorguladım çünkü bana olan şüpheli bakışlarını gördüm, haklıydım…
Aşık olduğum kişide haklıydım, doğru sevgiyle sevdiğim yanlış adamdın sen. Beni kandıran sadece beni değil kendini de kandıran bir adama aşıktım ama o bana aşık değildi.
Ben aslında bir insana değil çatal dilli bir canlıya aşıktım, o bir zalim. Öfkeliydim daha çok serttim çünkü oynandım. Defterimi kalemimi aldım yazdım çizdim öfkemi bu şekilde kustum.
Aldanılmışlık ağır geldi, beni sevmeyen bir kalbe aldanmak ağır geldi peşinden şuursuzca gitmek kendime ihanet etmekti. Yazdım tekrar yazdım unutmadım o gözleri asla unutmadım tekrar karşıma çıkar diye unutamadım.
Tekrar aldanmamak için unutmadım. Yoluma gittim onun zehrine bağışıklık kazanmışken yoluma devam ettim. Yazdım çizdim yolumdan ilerledim uyumadım gece gündüz çalıştım.
Yarattım kendi canavarımı. İçimdeki saf kızdan bir canavar yarattım aslında ben değil onların yakıcı zehri yarattı…
Kullandığı merhametimi saflığımı unutmadım yumruklarımı sıktım ve bir daha kanmadım. Dedim ya çatal dilli bir canlıya aşıktım inana inana zehrine bağışıklık kazandım.
Artık sana kanan o kız yok, o küçük kız büyüdü, o küçük kız yalanla gerçeği ayırt etmeyi öğrendi, o küçük kız senin gerçek yüzünü öğrendi, o küçük kız senin zehrine karşı bağışıklık kazanmayı öğrendi, o küçük kız sana kanmamayı öğrendi…
Artık sen yoksun…
Artık sadece ben varım…
Artık yalanların ve zehrin yok…
Sadece gerçeklerim ve ben varım…