Garip…
Kime, neye ve nasıl vesile olacağımızı düşünmeden yürümek,
Yürürken bir tümseğe çarpıp incinmek,
Ya da birilerine tümsek olup incitmek.
Ve merhamet seyirde,
Vicdan ise dinlemede…
O halde iyilik mi? Parmaklıklar ardında tutsak,
Yoksa niyet mi? Oldu toz toprak…
Peki tökezlemeden yürüyecek olsak?
Gül bahçelerine can suyu olmak mı?
Gölge edip, renklerini soldurmak mı?
Kurak çölleri yağmur olup ıslatmak mı?
Ateş olup yakmak mı?
Öksüz bakışlara yuva olmak mı?
Yetim kalplere duvar örmek mi?
Tatlı dil olup, yaraları sarmak mı?
Derin yaralara zehir olup akmak mı?
Çocukların gülüşüne cemre olup düşmek mi?
Tebessümlerine çelme takıp düşürmek mi?
Bir yüreğe umut olup uçmak mı?
Var olan kanadı kırıp, göçmek mi?
İşte hayat,
yolumuza çıkan ilk tümsekten sonra başlar,
Seçimlerimiz; ya bizi taş, ya da hoş insan yapar.