Vazgeçmek diye bir şey var.
Tutunmuşken sıkı sıkıya ,
Kavramışken hayatı orta yerinden
Avuçlarının arasından hayalleri akıtmak var.
Gitmek diye bir şey var kendinden.
Sevmeye çalışırken olduğun kişiyi ,
Benliğinde sıkıştırdığın kendinden nefessiz kalmak,
Soluk almak için kendinden vazgeçmek var.
Her şey ,
Herkes burada.
Ama yok olan şeyler var.
Arayan yok,
Soran yok .
Yiten şeyler var.
Yitirilen hayatların ön sözünde
Koyu punto ile yazılmış ‘Vazgeçişler’ var.
Onca varlığın arasında
Kos koca bir yok oluş var.