DELİYİM
ırmaklarım vardı benim gülüşüm akardı
titrek kahkahaların gizinde ben deliyim
denizlerim vardı benim kollarım yaralı
kağıttan kayıklarım ıslandı gitti yitti
deliyim deliyim gülümde sarıdan serçe
dağlarım vardı benim ağrı’m büyür içinde
yaşlarım ince ince kar’alı eriyişte
kumsallarım vardı benim limanı virane
çakıl çakıl taşları yüreği yırtar tende
deliyim deliyim gülümde sarıdan serçe
rüzgarlarım vardı benim poyrazı içerde
koptu koptu tül yaprakları dalda etekte
adımlarım gezerdi benim taşı kutsayan
döndü alazdan ateşe yandı söndü köze
deliyim deliyim gülümde sarıdan serçe
Sibel Karagöz
