askıya alınmış zamanın
atıl koltuklarıydık
tozlar uçuşuyor
örümcekler koloni kuruyor
ayakların yürümediği
ellerin oynamadığı
dillerin konuşmadığı
bir zaman örtüsüne
kenar dantelleri gibiydik
hiç düşünmeden
fikirler uçuşmadan
bir fikir diğerini
ceninden düşürmeden
kahve fincanları kulpsuz
havada raks ediyor
telvesi çorak
kum gibi
dudaksız hayaletler
zamanın eteğine tutunmuş
açık pencerenin pervazında
rüzgarın elinden tutmuş
bir ağıra eşlik ediyor
duvarlar delik deşik
murçları ağızlarında ki
dişler gibi dökülmüş
solgun gride çerçeveler
ateşli bebeler gibi sallanmış
umarsızca düşmeyi beklemiş
zaman bile
tedavülden
kalkmış para gibi
zamanın perdesinde asmış
kendini
zamanın bile vakti kayıp
durup dinlemiyor
nesin,nicesin demiyor
benim güve yenikli
küf kokulu
atıl koltuklarım
şimdi dilini küfüre
dolamasında
ne yapsın
hay ben bu zamanın …!!!
Sibel Karagöz
